Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


خَالِدِينَ فِيهَا لاَ يُخَفَّفُ عَنْهُمُ الْعَذَابُ وَلاَ هُمْ يُنظَرُونَ ﴿٨٨﴾


ÂLİ İMRÂN SURESİ 88. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

hâlidîne fîhâ lâ yuhaffefu an-hum el azâbu ve lâ hum yunzarûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
hâlidîne fîhâ onun içinde ebedi kalacak olanlar
lâ yuhaffefu hafifletilmez
an-hum onlardan
el azâbu azap
ve lâ hum yunzarûne ve onlara nazar edilmez, bakılmaz

Onlar, onun (lânetin) içinde ebedi kalacak olanlardır. Onlardan azap hafifletilmez ve onlara bakılmaz...

ÂLİ İMRÂN SURESİ 88. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Onun (lânetin) içinde ebedî kalacaklardır. Onların azabı hafifletilmez, onlara göz açtırılmaz.

Diyanet İşleri

Ve bu lânette ebedî kalırlar, ne azapları hafifletilir, ne de yüzlerine bakılır.

Abdulbaki Gölpınarlı

Bu lânete ebedî gömülüp gidecekler. Onların azapları hafifletilmez; yüzlerine de bakılmaz.

Adem Uğur

Sonsuza dek bu şartlarda kalacaklardır. Onların azabı hafifletilmez ve onlarla ilgilenilmez.

Ahmed Hulusi

O lânet içinde ebedî kalırlar. Onların cezası hafifletilmez, özür dilemelerine, tevbe etmelerine fırsat verilmez, merhamet nazarıyla bakılmaz, onlara göz açtırılmaz.

Ahmet Tekin

Onlar orada (lanette) sonsuza kadar kalıcıdırlar. Üzerlerinden azap hafifletilmez ve kendilerine bakılmaz.

Ahmet Varol

İçinde temelli kalıcıdırlar. Onların azabı hafifletilmez ve onlar gözetilmezler.

Ali Bulaç

Onlar ebedî olarak bu lânet ve azabın içindedirler. Kendilerinden ne azap hafifletilir, ne de onlara merhamet gözü ile bakılır.

Ali Fikri Yavuz

Orada temellidirler; onlardan azab hafifletilmez; onlarin azabi geciktirilmez.

Bekir Sadak

Bu lanet (azabı için)de devamlı kalıcılardır. Ne bu azâb onlardan hafifletilir, ne de (rahmet ile) yüzlerine bakılır.

Celal Yıldırım

Orada temellidirler; onlardan azab hafifletilmez; onların azabı geciktirilmez.

Diyanet İşleri (eski)

Bu lânete ebedî gömülüp gidecekler. Onların azapları hafifletilmez; yüzlerine de bakılmaz.

Diyanet Vakfi

Orada sürekli kalıcıdırlar; azapları hafifletilmez ve kendilerine bakılmaz.

Edip Yüksel

Ebediyyen onun içindedirler, azabları hafifletilmez ve kendilerine mühlet verilmez

Elmalılı Hamdi Yazır

Sonsuza kadar o lanetin içindedirler, azapları hafifletilmez ve kendilerine mühlet verilmez.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Onlar bu (lanetin) içinde ebedî kalacaklardır. Kendilerinden ne bu azab hafifletilir, ne de yüzlerine bakılır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Onların bu cezaları süreklidir. Ne azapları hafifletilir ve ne de yüzlerine bakılır.

Seyyid Kutub

İçinde temelli kalıcıdırlar. Onların azabı hafifletilmez ve onlar gözetilmezler.

Gültekin Onan

Onlar bunun (bu lâ'netin ve cehennemin) içinde ebedî kalıcıdırlar. Kendilerinden ne azâb hafifletilir, ne de onlara (yüzlerine, suratlarına) bakılır.

Hasan Basri Çantay

(Onlar,) orada (Cehennemde) ebedî olarak kalıcıdırlar. Onlardan ne azab hafifletilir, ne de onlar (rahmet nazarıyla) gözetilirler.

Hayrat Neşriyat

Ebediyyen onun içindedirler. Onlardan azab hafifletilmez ve onlara rahmet nazarıyla bakılmaz.

İbni Kesir

Onlar bu halde kalacaklar; (ve) ne azapları hafifletilecek, ne de onlara bir mühlet tanınacak.

Muhammed Esed

(Onlar) Bunun içinde ebedîyyen kalıcılardır. Onlardan azab hafifletilmez ve onlara nazar olunmaz.

Ömer Nasuhi Bilmen

Bu lânete ebediyyen gömülüp gidecekler. Onların azapları hafifletilmez, yüzlerine de bakılmaz.

Ömer Öngüt

O lanette daimidirler. Azap, onlardan hafifletilmez ve onlara bakılmaz da.

Şaban Piriş

Onlar bu lânetin içinde ebedî kalacaklardır. Ne cezaları hafifletilecek, ne de yüzlerine bakılacaktır.

Suat Yıldırım

O(la'net)in içinde ebedi kalacaklardır. Onlardan azâb hafifletilmeyecek ve onlara asla fırsat verilmeyecektir.

Süleyman Ateş

İçinde temelli kalıcıdırlar. Onların azabı hafifletilmez ve onlar gözetilmezler.

Tefhim-ul Kuran

Ebediyen de bu lânet içindedirler; ne azapları hafifler, ne yüzlerine bakan olur.

Ümit Şimşek

O lanet içinde sürekli kalacaklardır. Ne azap hafifletilecektir onlardan ne de yüzlerine bakılacaktır onların.

Yaşar Nuri Öztürk

Bu lanete ebediyen gömülüp gideceklerdir. Onların ne azapları hafifletilecek, ne de yüzlerine bakılacaktır.

Abdullah Parlıyan

Onlar bu halde kalacaklar; ne azapları hafifletilecek ne de onlara bir mühlet tanınacak.

Bayraktar Bayraklı

Onlar ebedî olarak bu lânet ve azabın içinde kalacaklardır. Kendilerinden ne azap hafifletilecek ne de yüzlerine bakılacaktır.

Cemal Külünkoğlu

Onlar onda (ilahi lanette) temelli kalıcılardır. Onlardan azap hafifletilmez ve onlara mühlet de verilmez.

Kadri Çelik

Hem de bu lânetin içinde sonsuzca kalmak üzere. Görecekleri azap hafifletilmeyecek, yüzlerine de bakılmayacaktır.

Ali Ünal

Onun içinde sürekli kalıcıdırlar. Onlardan azap hafifletilmez ve onlar gözetilmezler.

Harun Yıldırım

Onlar bu halde kalacaklar; ne azapları hafifletilecek ne de onlara süre tanınacaktır.

Mustafa İslamoğlu

Onun içinde ebedi kalacaklardır. Onların azabı hafifletilmez, onlara göz de açtırılmaz.

Sadık Türkmen

(Cehennem azabında) Sürekli kalacaklar, orada onlardan azap asla hafifletilmeyecek ve onlara bakılmayacak da.

İlyas Yorulmaz

Onlar, onun (lânetin) içinde ebedi kalacak olanlardır. Onlardan azap hafifletilmez ve onlara bakılmaz...

İmam İskender Ali Mihr