CUMA SURESİ 1. Ayeti
Medine döneminde inmiştir. 11 âyettir. Sûre, adını 9. âyette geçen “el-Cumu’a” kelimesinden almıştır.
يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ ﴿١﴾
CUMA SURESİ 1. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yusebbihu | tesbih eder, ediyor |
li allâhi | Allah için, Allah'ı |
mâ | şey, ne varsa, olanlar |
fî es semâvâti | göklerde |
ve mâ | ve şey, ne varsa, olanlar |
fî el ardı | yeryüzünde |
el meliki | malik, mülkün sahibi, söz sahibi |
el kuddûsi | bütün noksan sıfatlardan uzak, münezzeh, mukaddes |
el azîzi | azîz, üstün |
el hakîmi | hakîmdir, hüküm ve hikmet sahibidir |
Göklerde ve yerde olanlar, Allah’ı tespih eder ki; (O) Mâlik’tir (mülkün sahibidir), Kuddüs’tür (mukaddestir), Azîz’dir (üstündür), Hakîm’dir (hüküm ve hikmet sahibidir).
CUMA SURESİ 1. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Göklerdeki ve yerdeki her şey, mülkün sahibi, mukaddes, mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah’ı tespih eder.
Diyanet İşleri
Tenzîh eder ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde; her şeye sâhip ve mutasarrıf olan, ayıplardan ve noksanlardan arı bulunan üstün, hüküm ve hikmet sâhibi Allah'ı.
Abdulbaki Gölpınarlı
Göklerde ve yerde olanların hepsi, mülkün sahibi, eksiklikten münezzeh, azîz ve hakîm olan Allah'ı tesbih eder.
Adem Uğur
Semâlarda ve arzda her ne varsa; Melik, Kuddûs, Aziyz ve Hakiym olan (dilediği mânâları açığa çıkarması için onları yaratan) Allâh'ı (işlevleriyle) tespih etmedeler!
Ahmed Hulusi
Göklerdeki varlıkların, imkânların ve yerdeki varlıkların ve imkânların tamamı; mülkün sahibini, hâkimini, her türlü noksanlıktan, ayıptan uzak en büyük kutsalını, kudretlisini, hikmet sahibini ve hükümranını, Allah’ı, koyduğu düzen içinde görevlerini yaparak tesbih ve zikrediyorlar.
Ahmet Tekin
Göklerde ve yerde ne varsa mülkün sahibi, kutlu, yüce ve hikmet sahibi Allah'ı tesbih etmektedir.
Ahmet Varol
Göklerde ve yerde olanların tümü, Melik; Kuddüs; Aziz; Hakim olan Allah'ı tesbih eder.
Ali Bulaç
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, öyle bir Melik ki, Kuddüs’dür= her noksan şeyden münezzehtir, Azîz’dir= her şeye galibdir, Hakîm’dir= bütün işlerinde hikmet sahibidir.
Ali Fikri Yavuz
Goklerde olanlar ve yerde bulunanlar, hukumran, cok kutsal, guclu ve Hakim olan Allah'i tesbih ederler.
Bekir Sadak
Göklerdekiler ve yerdekiler, mülk ü saltanat sahibi O çok mukaddes, çok üstün hikmet sahibi Allah'ı tesbîh ederler.
Celal Yıldırım
Göklerde olanlar ve yerde bulunanlar, hükümran, çok kutsal, güçlü ve Hakim olan Allah'ı tesbih ederler.
Diyanet İşleri (eski)
Göklerde ve yerde olanların hepsi, mülkün sahibi, eksiklikten münezzeh, azîz ve hakîm olan Allah'ı tesbih eder.
Diyanet Vakfi
Göklerdekilerin ve yerdekilerin hepsi ALLAH'ı yüceltir. O Kraldır, En kutsaldır, Üstündür, Bilgedir.
Edip Yüksel
Tesbîh eder Allah için göklerdeki ve yerdeki o öyle lekesiz kuddûs, melik ki hem azîz, hem hakîm.
Elmalılı Hamdi Yazır
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi, mülkün sahibi, öyle lekesiz mukaddes, hem güçlü hem hikmet sahibi olan Allah için tesbih eder.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Göklerde ve yerde olanların hepsi padişah, mukaddes, azîz ve hakîm olan Allah'ı tesbih etmektedir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Göklerde ve yerde olanların hepsi mülkün sahibi, mukaddes, aziz, hakim olan Allah'ı tesbih eder.
Seyyid Kutub
Göklerde ve yerde olanların tümü, Melik, Kuddüs, Aziz, Hakim olan Tanrı'yı tesbih eder.
Gültekin Onan
Göklerde ne var, yerde ne varsa (hepsi) O mülk-ü melekûtun eşsiz hükümrânı, noksaanı mucib herşeyden pâk ve münezzeh, gaalib-i mutlak, yegâne hukûm ve hikmet saahibi Allâhı tesbîh (ve tenzîh) etmekdedir.
Hasan Basri Çantay
Göklerde olan ve yerde bulunanlar, Melik (mülkünde istediği gibi tasarruf eden), Kuddûs (bütün noksanlıklardan münezzeh olan), Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Hakîm(her işi hikmetli olan) Allah’ı tesbîh eder.
Hayrat Neşriyat
Göklerde ne var, yerde ne varsa; hepsi Melik, Kuddüs, Aziz, Hakim'i tesbih eder.
İbni Kesir
Göklerde ve yerde olan her şey, Mülkün Sahibi, Mukaddes, Kudret ve Hikmet Sahibi Allah'ın sınırsız şanını yüceltmektedir.
Muhammed Esed
Melik, Kuddûs, Azîz, Hakim olan Allah için göklerde ne varsa ve yerde ne varsa tesbihte bulunur.
Ömer Nasuhi Bilmen
Göklerde ve yerde olanların hepsi; mülkün sahibi, mukaddes, Azîz, Hakîm olan Allah'ı tesbih ederler.
Ömer Öngüt
Göklerde ve yerde ne varsa; hükümran, kuddüs, güçlü ve hakim olan Allah’ı takdis ederler.
Şaban Piriş
Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi melik (kâinatın gerçek hükümdarı), kuddûs (çok yüce, her noksandan münezzeh) azîz ve hakîm olan Allah’ı tesbih ve tenzih eder.
Suat Yıldırım
Göklerde ve yerde bulunanların hepsi pâdişâh, mukaddes, aziz, hakim olan Allâh'ı tesbih etmektedir.
Süleyman Ateş
Göklerde ve yerde olanların tümü, Melik; Kuddüs; Aziz; Hakim olan Allah'ı tesbih etmektedir.
Tefhim-ul Kuran
Göklerde ne var, yerde ne varsa, hepsi, yegâne egemenlik sahibi olan, her türlü eksiklik ve çirkin sıfattan temiz ve yüce olan, kudreti herşeye üstün olan ve hikmeti herşeyi kuşatan Allah'ı tesbih eder.
Ümit Şimşek
Göklerdekiler ve yerdekiler o Melik, o Kuddûs, o Azîz, o Hakîm Allah'ı tespih ediyor.
Yaşar Nuri Öztürk
Göklerde ve yerde olan herşey, herşeye sahip olan, ayıp ve noksanlıklardan uzak olan, mağlup olmayan güce sahip ve yaptığı herşeyi yerli yerince yapan, Allah'ın sınırsız şanını yüceltmektedir.
Abdullah Parlıyan
Göklerde ve yerde olanların hepsi, mülkün sahibi, kutsal kurtuluşun tek kaynağı, kudret ve hikmet sahibi Allah'ı tesbih ediyor/anıyor.[638]
Bayraktar Bayraklı
Göklerde ve yerde olan her şey, mülkün sahibi, eksiklikten/noksanlıktan uzak, aziz ve hâkim olan Allah'ın sınırsız şanını yüceltmektedir.
Cemal Külünkoğlu
Göklerde ne varsa ve yerde ne varsa hepsi kâinatın gerçek hükümdarı, her noksandan münezzeh, çok güçlü ve hikmet sahibi olan Allah'ı tesbih eder.
Kadri Çelik
Göklerde ne var yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih (O’nun her türlü noksan sıfatlardan ve ortakları bulunmaktan mutlak münezzeh olduğunu ilan) eder. (O Allah ki,) Melik (varlık üzerinde mutlak hakim) dir; Kuddûs (Kendisi her türlü eksiklik ve lekeden uzak olduğu gibi, kâinatı da daima tertemiz tutan)dır; Azîz (mutlak izzet ve ululuk sahibi, her işte üstün ve mutlak galip)tir; Hakîm (her hüküm ve icraatında pek çok hikmetler bulunan)dır.
Ali Ünal
Göklerde ve yerde olan her şey, Melik, Kuddüs, Aziz, Hakim olan Allah’ı tesbih eder.
Harun Yıldırım
Göklerde olanlar da, yerde olanlar da mutlak otorite sahibi, mukaddes, her işinde mükemmel ve her hükmünde tam isabet sahibi Allah için hareket ederler.
Mustafa İslamoğlu
Göklerdeki ve yerdeki herşey; mülkün sahibi (kainatın imparatoru), mukaddes (kendisine asla zarar verilemeyen), mutlak güç sahibi, hüküm (emir, yasak ve serbestlik bildiren) ve hikmet sahibi olan (kullarına faydalıyı emreden, zararlıyı yasak eden) Allah’a boyun eğer.
Sadık Türkmen
Göklerde ve yerde olan her şey, bütün mülkün sahibi, kendisinden başka kutsal olmayan, en güçlü ve her şeyin hükmünü veren Allah'ı yüceltirler.
İlyas Yorulmaz
Göklerde ve yerde olanlar, Allah’ı tespih eder ki; (O) Mâlik’tir (mülkün sahibidir), Kuddüs’tür (mukaddestir), Azîz’dir (üstündür), Hakîm’dir (hüküm ve hikmet sahibidir).
İmam İskender Ali Mihr