Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”, “genişçe açıklandı” demektir. Sûre, ayrıca “Hâ Mîm es-Secde” diye de anılır.


إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا بِالذِّكْرِ لَمَّا جَاءهُمْ وَإِنَّهُ لَكِتَابٌ عَزِيزٌ ﴿٤١﴾


FUSSİLET SURESİ 41. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

inne ellezîne keferû bi ez zikri lemmâ câe-hum ve inne-hu le kitâbun azîzun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
inne muhakkak, gerçekten
ellezîne onlar
keferû inkâr ettiler
bi ez zikri zikri
lemmâ ... olduğu zaman
câe-hum onlara geldi
ve inne-hu ve şüphesiz ki o, muhakkak ki O
le elbette, gerçekten, mutlaka
kitâbun kitap
azîzun üstün, yüce, şerefli

Gerçekten onlar, kendilerine zikir (Kur’ân) geldiği zaman (O’nu) inkâr ettiler. Ve muhakkak ki O, Azîz (yüce ve şerefli) bir Kitap’tır.

FUSSİLET SURESİ 41. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Kur’an kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler mutlaka cezalarını göreceklerdir. Şüphesiz o, çok değerli ve sağlam bir kitaptır.

Diyanet İşleri

Kur'ân, kendisine tebliğ edildikten sonra kâfir olanlar; ve hem de şüphe yok ki bu Kur'ân, eşsiz ve üstün bir kitaptır ki;

Abdulbaki Gölpınarlı

Kendilerine Kitap geldiğinde onu inkâr edenler (şüphesiz bunun sonucuna katlanacaklardır). Halbuki o, eşsiz bir kitaptır.

Adem Uğur

Gerçekten, kendilerine gelen hakikatlerini hatırlatıcıyı inkâr edenlerdir! Muhakkak ki O (hakikatlerini hatırlatıcı - zikir), Aziyz bir BİLGİdir!

Ahmed Hulusi

Kendilerine okunması ibadet olan övünç kaynağı Kur’ân geldiğinde, onu inkârda ısrar edenler, bunun sonuçlarına katlanacaklar. O, kudretli ve hükümran bir kitaptır.

Ahmet Tekin

Onlar (ateşe atılacaklar) kendilerine Kur'an gelince onu inkar ettiler. Oysa o çok ulu bir kitaptır.

Ahmet Varol

Şüphesiz, kendilerine zikir gelince onu inkâr edenler (ateşin içine bırakılırlar); oysa o, aziz (şerefi yüksek, üstün) bir Kitaptır.

Ali Bulaç

Kendilerine Kur’an geldiği vakit, onu inkâr edenler, (azaba uğratılacaklardır). Muhakkak ki, o çok şerefli bir kitabdır.

Ali Fikri Yavuz

(41-42) Kitap kendilerine gelince, onlar, onu inkar etmislerdir; oysa o, degerli bir Kitap'dir. Gecmiste ve gelecekte onu batil kilacak yoktur. Hakim ve ovulmege layik olan Allah katindan indirilmedir.

Bekir Sadak

Onlar ki, Kur'ân kendilerine geldiği zaman onu tanımayıp reddettiler, (elbette bunun sonucuna katlanacaklardır). Çünkü O, aziz (şerefli, üstün, değerli) bir Kitap'tır.

Celal Yıldırım

(41-42) Kitap kendilerine gelince, onlar, onu inkar etmişlerdir; oysa o, değerli bir Kitap'dır. Geçmişte ve gelecekte onu batıl kılacak yoktur. Hakim ve övülmeğe layık olan Allah katından indirilmedir.

Diyanet İşleri (eski)

Kendilerine Kitap geldiğinde onu inkâr edenler (şüphesiz bunun sonucuna katlanacaklardır). Halbuki o, eşsiz bir kitaptır.

Diyanet Vakfi

Kendilerine mesaj ulaştıktan sonra onu inkar edenler bilsin ki o üstün bir kitaptır.

Edip Yüksel

Onlar: o zikir kendilerine geldiği vakıt ona körlük eden mülhidler, halbuki o misli bulunmaz azîz bir kitab

Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar, O Kur'an kendilerine geldiğinde onu inkar edenlerdir. Halbuki o, benzeri bulunmaz bir kitaptır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Kur'ân kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler, mutlaka cezalarını çekeceklerdir. O gerçekten çok değerli bir kitaptır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Kendilerine gelen Kur'ân'ı inkar ettiler. Halbuki o yüce bir Kitab'dır.

Seyyid Kutub

Şüphesiz, kendilerine zikir gelince ona küfredenler (ateşin içine bırakılırlar); oysa o, aziz (şerefi yüksek, üstün) bir Kitaptır.

Gültekin Onan

(Âyetlerimiz hakkında sapıklığa düşenler) o zikre (Kur'ana) — o, kendilerine gelince — küfredenler (dir ki işte bunlar şübhesiz bize gizli kalmazlar). Halbuki o, cidden sarp bir kitabdır.

Hasan Basri Çantay

Doğrusu o kimseler ki, kendilerine geldiğinde Kur’ân’ı inkâr ettiler. Hâlbuki şübhesiz o, gerçekten çok yüce bir Kitab’dır.

Hayrat Neşriyat

Kendilerine zikir gelince; onlar onu inkar etmişlerdir. Halbuki o, aziz bir kitabdır.

İbni Kesir

Gerçek şu ki, kendilerine gelen bu uyarıyı inkar edenler (var ya, işte onlar hüsrana uğrayanlardır); çünkü o yüce bir ilahi kelamdır.

Muhammed Esed

Şüphe yok (mülhidler) o kimselerdir ki, kendilerine geldiği zaman Kur'an'ı inkâr etmişlerdir ve muhakkak ki o, elbette azîz bir kitaptır.

Ömer Nasuhi Bilmen

Kendilerine Zikir (Kur'an) geldiğinde onu inkâr edenler, (mutlaka cezalarını çekeceklerdir). Halbuki o aziz bir Kitap'tır.

Ömer Öngüt

Kitap kendilerine geldiğinde onu inkar ettiler. Oysa o, eşsiz bir kitaptır.

Şaban Piriş

(41-42) Kendilerine gelen bu şanı yüce dersi inkâr edenler elbette cezadan kurtulamazlar. Halbuki o eşsiz ve pek kıymetli bir kitaptır. Öyle bir kitaptır ki batıl ona ne önünden, ne ardından, hiç bir taraftan yol bulamaz.(Tam hüküm ve hikmet sahibi, bütün hamdlerin ve övgülerin sahibi) o Hakîm ve Hamîd tarafından indirilmiştir.

Suat Yıldırım

Onlar, kendilerine gelen Kur'ân'ı inkâr ettiler. Halbuki o, öyle eşsiz bir Kitaptır,

Süleyman Ateş

Şüphesiz, kendilerine zikir gelince ona (karşı) küfre sapanlar (ateşin içine bırakılırlar); oysa o, aziz (şerefi yüksek, üstün) bir Kitaptır.

Tefhim-ul Kuran

Kendilerine öğüt geldiğinde onu yalanladılar. Halbuki o aziz bir kitaptır.

Ümit Şimşek

Onlar, o zikiri/Kur'an'ı kendilerine geldiğinde inkâr ettiler. Halbuki o, eşsiz yücelikte bir Kitap'tır.

Yaşar Nuri Öztürk

Onlar ki, Kur'ân kendilerine geldiği zaman, O'nu tanımayıp, gerçekleri örtbas edip reddettiler. Halbuki O eşsiz, üstün, değerli bir kitaptır

Abdullah Parlıyan

Kendilerine geldiğinde Kur'ân'ı inkâr edenler de saklanamazlar. Çünkü o Kur'ân eşsiz bir kitaptır.[513]

Bayraktar Bayraklı

(41-42) Kur'an kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler mutlaka cezalarını göreceklerdir. Şüphesiz o, çok değerli ve sağlam bir kitaptır. Geçmişte ve gelecekte batıl ona karışamaz (onu hiçbir şey bozamaz). O (Kur'an), her yaptığını bir hikmete göre yapan ve övülmeye layık olan (Allah) katından indirilmiştir.

Cemal Külünkoğlu

Şüphesiz kendilerine hatırlatıcı (Kur'an) gelince, onu inkâr ettiler. Hâlbuki o üstün bir kitaptır.

Kadri Çelik

Kendilerine gelen bu şânı yüce dersi (Kur’ân) inkâr edenler, (Ateş’e fırlatılanlar arasında olacaklardır). Oysa o, şerefli ve mağlûp edilemez bir kitaptır.

Ali Ünal

Kendilerine Kitap geldiğinde onu inkâr edenler (şüphesiz bunun sonucuna katlanacaklardır). Halbuki o, eşsiz bir kitaptır.

Harun Yıldırım

Şüphesiz onlar, kendilerine ulaştığı halde bu ilahi uyarıyı inkar edenlerdendir: çünkü o, elbette pek yüce bir Kitaptır.

Mustafa İslamoğlu

Onlar, kendilerine geldiği zaman Zikri/Kur’an’ı inkâr ettiler. Halbuki o; eşsiz, üstün bir Kitap’tır.

Sadık Türkmen

Kendisine geldiğinde, öğütlerle dolu Kur'an'ı inkâr edenler bilsinler ki o, kesinlikle değerli bir kitaptır.

İlyas Yorulmaz

Gerçekten onlar, kendilerine zikir (Kur’ân) geldiği zaman (O’nu) inkâr ettiler. Ve muhakkak ki O, Azîz (yüce ve şerefli) bir Kitap’tır.

İmam İskender Ali Mihr