KAMER SURESİ 14. Ayeti
Ay Suresi, adını ilk ayetinde yer alan kamer kelimesinden almıştır.
تَجْرِي بِأَعْيُنِنَا جَزَاء لِّمَن كَانَ كُفِرَ ﴿١٤﴾
KAMER SURESİ 14. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
tecrî | (yüzerek) akıp gitmekte |
bi a'yuni-nâ | gözlerimizin önünde |
cezâen | karşılık olarak, mükâfat olarak |
li men | o kimseye |
kâne | idi, ... oldu, ...'dır |
kufire | inkâr edildi |
(Gemi) gözlerimizin önünde yüzerek akıp gidiyordu, inkâr edilmiş olana (Hz. Nuh’a) bir mükâfat olarak.
KAMER SURESİ 14. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Gemi, inkâr edilen kimseye (Nuh’a) bir mükâfat olarak gözetimimiz altında yüzüyordu.
Diyanet İşleri
Gözümüzün önünde akıp giderdi; bir mükâfattı nankörlük görene.
Abdulbaki Gölpınarlı
İnkâr edilmiş olana (Nuh'a) bir mükâfat olmak üzere gemi, gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.
Adem Uğur
(Tekne) gözetimimizde akıp gidiyordu. Nankörlük edilene (Nuh'a) bir ceza olmak üzere!
Ahmed Hulusi
İnkâr edilen, nankörlük edilen Nûh’a bir mükâfat olmak üzere, gemiler gözlerimizin önünde, himayemizde akıp gidiyordu.
Ahmet Tekin
O (gemi) inkar edilen kişiye bir mükafat olarak gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.
Ahmet Varol
Gözlerimiz önünde akıp gitmekteydi. (Kendisi ve getirdikleri) İnkâr edilmiş/nankörlük edilmiş olan (Nuh)a bir mükafaat olmak üzere.
Ali Bulaç
Öyle ki, muhafazamız altında akıb gidiyordu. Bunu, (peygamberlik nimeti) inkâr edilen Nuh’a, bir mükâfat olarak yaptık.
Ali Fikri Yavuz
(13-14) Onu, tahtadan yapilmis, mihla cakilmis bir gemiye bindirdik; inkar edilmis olan Nuh'a mukafat olarak verdigimiz gemi nezaretimiz altinda yuzuyordu.
Bekir Sadak
Nankörlük ve inkâr edilen kimseye (Nuh'a) bir mükâfat olmak üzere gemi, gözetim ve denetimimiz altında yüzüp yol alıyordu.
Celal Yıldırım
(13-14) Onu, tahtadan yapılmış, mıhla çakılmış bir gemiye bindirdik; inkar edilmiş olan Nuh'a mükafat olarak verdiğimiz gemi nezaretimiz altında yüzüyordu.
Diyanet İşleri (eski)
İnkâr edilmiş olana (Nuh'a) bir mükâfat olmak üzere gemi, gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.
Diyanet Vakfi
Reddedilmiş olan kişiye bir ödül olarak gözetimimiz altında akıp gidiyordu.
Edip Yüksel
Nezaretimizle giderdi o nankörlük edilen zata bir mükâfat olarak
Elmalılı Hamdi Yazır
gözetimimiz altında yürüyüp yol alıyordu, inkar ve nankörlüğe uğramış kimseye mükafat olmak üzere.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Nankörlük edilen (kulumuz)a bir mükafat olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Mesajı inkar edilen kulumuza ödül olarak bu gemi gözetimimiz altında yüzüyordu.
Seyyid Kutub
Gözlerimiz önünde akıp gitmekteydi. (Kendisi ve getirdikleri) küfredilmiş olan (Nuh)'a bir mükafaat olmak üzere.
Gültekin Onan
ki (o gemi; hakkında) nankörlük edilmiş bulunan (o zât) e bir mükâfat olmak üzere, bizim gözlerimiz önünde akıb gidiyordu.
Hasan Basri Çantay
(O gemi) bizim nezâretimizde akıp gidiyordu. İnkâr edilmiş olan (Nûh)’a bir mükâfât olarak (böyle yaptık).
Hayrat Neşriyat
Küfredilmiş olana mükafat olmak üzere Bizim gözetimimizle yüzüyordu.
İbni Kesir
ve (gemi), gözlerimizin önünde akıp gitti. (Bu,) nankörce reddedilmiş olan o (Nuh) için bir ödüldü.
Muhammed Esed
(13-14) Ve O'nu (Nûh'u) levhaları ve kenetleri bulunan şey üzerine yükledik. (O gemi) Bizim nezaretimiz altında akıp gidiyordu. O tekzîp edilmiş olana (Nûh aleyhisselâm'a) bir mükâfaat olarak.
Ömer Nasuhi Bilmen
İnkâr edilen (Nuh'a) bir mükâfat olmak üzere gemi, nezaretimiz altında akıp gidiyordu.
Ömer Öngüt
Gözlerimizin önünde akıp gitti. İnkar edilen (Nuh’a) bir ödül olarak.
Şaban Piriş
O kadri bilinmemiş değerli insana, bir mükâfat olarak gemi, Bizim inayetimiz altında akıp gidiyordu.
Suat Yıldırım
(Kendisine karşı) Nankörlük edilen (kulumuz)a (bizden) bir mükâfât olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.
Süleyman Ateş
Gözlerimiz önünde akıp gitmekteydi. (Kendisine ve getirdiklerine karşı) Küfredilip nankörlük edilmiş olan (Nuh)'a bir mükafat olmak üzere.
Tefhim-ul Kuran
İnkârla karşılaşmış kulumuza ödül olarak, gözetimimiz altında gemi akıp gidiyordu.
Ümit Şimşek
Akıp gidiyordu gözlerimizin önünde, bir ödül olarak nankörlüğe uğratılan kişi için.
Yaşar Nuri Öztürk
Kendisine karşı nankörlük edilen kulumuz Nuh'a, bizden bir mükafat olmak üzere gemi, gözetimimiz ve denetimimiz altında yüzüp yol alıyordu.
Abdullah Parlıyan
İnkâr edilmiş Nûh'a bir ödül olmak üzere, gemi gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.
Bayraktar Bayraklı
Mesajı inkâr edilen kulumuz (Nuh)'a ödül olarak yaptırılan bu gemi, gözetimimiz altında akıp gidiyordu.
Cemal Külünkoğlu
İnkâr edilmiş olana (Nuh'a) bir mükâfat olarak gözlerimiz önünde akıp gitmekteydi.
Kadri Çelik
Ki o (Gemi), kadri bilinmemiş, inkâr ve hakarete uğramış o değerli insana mükâfat olarak inayetimiz altında akıp gidiyordu.
Ali Ünal
Gözlerimiz önünde akıpgitmekteydi. İnkarnankörlük edilmiş olana bir mükafat olmak üzere.
Harun Yıldırım
o (gemi) gözetimimiz altında yol aldı; (bu), nankörlüğe maruz kalan (Nuh'a) verilmiş bir ödüldü.
Mustafa İslamoğlu
Bizim gözetimimizde akıp gidiyordu. Nankörlük edilmiş olan kimseye (Nuh’a) bir mükâfat olarak!
Sadık Türkmen
Toplumları tarafından inkâr edilmiş olanlara mükâfat olarak, gemi bizim gözetimimizde akıp gidiyordu.
İlyas Yorulmaz
(Gemi) gözlerimizin önünde yüzerek akıp gidiyordu, inkâr edilmiş olana (Hz. Nuh’a) bir mükâfat olarak.
İmam İskender Ali Mihr