Mekke döneminde inmiştir. 62 âyettir. Sûre, adını ilk âyetin başındaki “en-Necm” kelimesinden almıştır. Necm, yıldız demektir.


فَغَشَّاهَا مَا غَشَّى ﴿٥٤﴾


NECM SURESİ 54. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe gaşşâ-hâ gaşşâ
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe böylece, artık
gaşşâ-hâ ona sardı, kapladı
şey, ne, nasıl
gaşşâ sardı, kapladı

Artık onu (o kavmi) kaplayan (azap) kapladı ama ne kaplama!

NECM SURESİ 54. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(53-54) O, “Mu’tefike”yi de kaldırıp yere çarpmış ve onlara örttüğü azap örtüsünü örtmüştür.

Diyanet İşleri

Derken o şehirleri, örten örttü gitti.

Abdulbaki Gölpınarlı

Onların başına getireceğini getirdi!

Adem Uğur

Böylece bürüdü onları, bürüdükleriyle (suçlarının karşılığı olarak)!

Ahmed Hulusi

Onları ne felâketler sardı, neler!

Ahmet Tekin

Böylece onlara sardırdığını sardırttı.

Ahmet Varol

Böylece ona (o toplumun başına) sardırdığını sardırdı.

Ali Bulaç

Öyle ki, onlara sardırdığı musibeti sardırdı!...

Ali Fikri Yavuz

(53-54) Lut milletinin kasabalarini yere batiran, onlari gomdukce gomen O'dur.

Bekir Sadak

Onları örtecek şeyler örttü de örttü..

Celal Yıldırım

(53-54) Lut milletinin kasabalarını yere batıran, onları gömdükçe gömen O'dur.

Diyanet İşleri (eski)

Onların başına getireceğini getirdi!

Diyanet Vakfi

Onları örten örttü.

Edip Yüksel

Sardırttı da onlara o sardırdığını

Elmalılı Hamdi Yazır

Sardırttı da onlara o sardırdığını.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Onları neler kapladı neler!

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Buraları yerin dibine O geçirmiştir.

Seyyid Kutub

Böylece ona (o toplumun başına) sardırdığını sardırdı.

Gültekin Onan

Onlara giydirdiğini giydirdi!

Hasan Basri Çantay

(53-54) (Lût kavmine âid o) alt-üst olan (şehirler)i de kaldırıp yere çaldı. Artık onları ne ile örttü ise, örttü (üzerlerine taş yağdırdı).

Hayrat Neşriyat

Onlara giydirdiğini giydirdi.

İbni Kesir

ve sonra ebediyyen görünmez hale getirdiği (gibi).

Muhammed Esed

(53-54) Mü'tefike'yi de yerlere atıverdi. Artık onların yurdlarını kaplayan kapladı.

Ömer Nasuhi Bilmen

Onların başına getireceğini getirdi.

Ömer Öngüt

Onlara şiddetli bir azap bürüdü.

Şaban Piriş

(45-54) Rahime atılan nutfeden (spermden) erkek ve dişi çiftini yaratma, öldükten sonra diriltme, tekrar yaratma O’na aittir. İnsanı zengin, kanaat sahibi ve halinden memnun etmek de O’na aittir. Müşriklerin taptığı Şi’râ yıldızının Rabbi de O’dur. Önceki Âd milletini yok eden de O’dur. Semud milletini yok edip geriye hiçbir şey bırakmayan da O’dur. Daha önce Nuh milletini yok eden de O. Çünkü bunlar çok zalim, çok azgındılar. Altı üstüne getirilen Lût milletinin şehirlerini yerle bir etti. Onları ne azaplar, ne musîbetler, neler kapladı neler!

Suat Yıldırım

Onların üstüne neler çöktü, neler!

Süleyman Ateş

Böylece ona (o topluma) sardırdığını sardırdı.

Tefhim-ul Kuran

Onları kaplayan öyle bir kapladı ki!

Ümit Şimşek

Sarıp doladı onlara, sarıp doladığını.

Yaşar Nuri Öztürk

onların üzerlerini neler kapladı neler, yani pişirilmiş çamurdan taşlar ve değişik azaplar.

Abdullah Parlıyan

Onları neler kapladı neler!

Bayraktar Bayraklı

(53-54) Lût kavminin şehirlerini de altüst edip yerle bir eden, onları gömdükçe gömen O'dur.

Cemal Külünkoğlu

Onları (azap olarak) neler kapladı neler!

Kadri Çelik

Nasıl da kapladı onları kaplayan (musibet)!

Ali Ünal

Böylece ona sardırdığını sardırdı.

Harun Yıldırım

Derken, kuşatan o şey onları (tarihe) gömdü.

Mustafa İslamoğlu

Örttüğü şeylerle onları örttü/görünmez hale getirdi.

Sadık Türkmen

Nuh toplumunu kuşatan şey (azap) kuşatmıştı.

İlyas Yorulmaz

Artık onu (o kavmi) kaplayan (azap) kapladı ama ne kaplama!

İmam İskender Ali Mihr