Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.


أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ يَزْعُمُونَ أَنَّهُمْ آمَنُواْ بِمَا أُنزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنزِلَ مِن قَبْلِكَ يُرِيدُونَ أَن يَتَحَاكَمُواْ إِلَى الطَّاغُوتِ وَقَدْ أُمِرُواْ أَن يَكْفُرُواْ بِهِ وَيُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَن يُضِلَّهُمْ ضَلاَلاً بَعِيدًا ﴿٦٠﴾


NİSÂ SURESİ 60. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

e lem tera ilâ ellezîne yez'umûne enne-hum âmenû bi-mâ unzile ileyke ve mâ unzile min kabli-ke yurîdûne en yetehâkemû ilâ et tâgûti ve kad umirû en yekfurû bi-hi ve yurîdu eş şeytânu en yudılle-hum dalâlen baîden
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e mi?
lem tera sen görmedin
ilâ ellezîne onları
yez'umûne zanda bulunuyorlar, zannediyorlar
enne-hum kendilerinin ... olduğunu
âmenû îmân ettiler
bi-mâ şeye
unzile indirildi
ileyke sana
ve mâ ve şey
unzile indirildi
min kabli-ke senden önce
yurîdûne isterler, istiyorlar
en yetehâkemû muhakeme olmak
ilâ et tâgûti şeytan ve onun avanesi
ve kad ve ... olmuştu
umirû emrolundular
en yekfurû inkâr etmek
bi-hi onu
ve yurîdu ve ister, istiyor
eş şeytânu şeytan
en yudılle-hum onları dalâlete düşürmek, saptırmak
dalâlen dalâlet
baîden uzak

Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandığını zanneden kimseleri görmedin mi? Onu (şeytanı) inkâr etmekle emrolundukları halde tagutun önünde muhakeme olunmayı istiyorlar. Ve şeytan, onları uzak bir dalâletle saptırmak (dalâlete düşürmek) istiyor.

NİSÂ SURESİ 60. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(Ey Muhammed!) Sana indirilen Kur’an’a ve senden önce indirilene inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Tâğût’u tanımamaları kendilerine emrolunduğu hâlde, onun önünde muhakeme olmak istiyorlar. Şeytan da onları derin bir sapıklığa düşürmek istiyor.

Diyanet İşleri

Görmez misin sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inandıklarını sananlar, Şeytan tarafından yargılanmalarını dilerler, halbuki onu inkâr etmeleri emredilmişti onlara ve Şeytan, onları tamamıyla sapıtmak, doğru yoldan pek uzak bırakmak ister.

Abdulbaki Gölpınarlı

Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Tâğut'a inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde, Tâğut'un önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Halbuki şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor.

Adem Uğur

Sana inzâl olunana ve senden önce inzâl olunana iman ettiklerini sananları görmüyor musun; inkâr etmeleri emredildiği hâlde Tağut'u aralarına hakem yapmak isterler. . . Şeytan da onları geri dönemeyecekleri kadar uzak bir sapıklığa (şirke) düşürmeyi diler.

Ahmed Hulusi

Sana indirilene Kur’ân’a, senden önce indirilenlere, diğer kutsal kitaplara inandıklarını ileri sürenleri görmüyor musun? Putlaştırılmış, zalim, azgın diktatörlerle, idarelerle şeytanî güçlerle, tağut ile ilişkilerini kesmeleri emrolunduğu halde, onların hâkimiyetine teslim olmak istiyorlar. Şeytan, şeytan tıynetli ahlâksız azgınlar da onların, bir daha dönemeyecekleri kadar, hak yoldan uzaklaşmalarının, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihlerinin önünü açmak istiyor.

Ahmet Tekin

Sana ve senden öncekilere indirilene iman ettiklerini ileri sürenleri görmüyor musun ki, Tağut'un hükmüne başvurmaya kalkışıyorlar! Oysa onu inkar etmekle emrolunmuşlardı. Şeytan da onları uzak bir sapıklığa çekmek istemektedir. [15]

Ahmet Varol

Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağut'un önünde muhakeme olmayı istemektedirler; oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardır. Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister.

Ali Bulaç

Sana indirilen Kur’ân’a ve senden önce indirilen kitablara iman ettik, diye boş iddiada bulunanlara bakmaz mısın! O azgın şeytana muhakeme olmak istiyorlar. Halbuki onu (şeytanı) tanımamakla emrolunmuşlardı. Şeytan ise, onları çok uzak bir sapıklığa düşürmek ister. (Bu âyet-i kerime, bir münafığın, bir Yahudi ile olan dâvasına hakem olarak Hazreti Peygamberi değil de Yahudi sihirbazı azgın şeytan Kâb İbni Eşref’i seçmek istemesi ile ilgili hâdise üzerine nâzil olmuştur. Şöyle ki: Yahudi, Hz. Peygamberin hakem olmasını ısrarla istemesi sonunda Peygambere gitmişler ve Hz. Peygamber de Yahudi lehine hüküm vermiştir. Bundan sonra münafığın arzusu üzerine Hz. Ömer’e gitmişler. Hâdiseyi ve daha önce Hz. Peygamberin verdiği hükmü dinleyen Hz. Ömer: “- Allah’ın ve Peygamberin hükmüne razı olmıyan hakkında hüküm budur”, diyerek kılıcı ile münafık’ın boynunu uçurur. )

Ali Fikri Yavuz

Sana indirilen Kuran'a ve senden once indirilenlere inandiklarini iddia edenleri gormuyor musun? Putlarinin onunde muhakeme olunmalarini isterler. Oysa, onlari tanimakla emr olunmuslardi. seytan onlari derin bir sapikliga saptirmak ister.

Bekir Sadak

Sana indirilene ve senden önce indirilene inandıklarını iddia edenleri görmedin mi ? Bâtılı temsîl edenin önünde muhakeme olmak isterler ; halbuki onu tanımamak (reddedip uymamak)la emrolunmuşlardı. Şeytan onları çok uzak bir sapıklıkla saptırmak ister.

Celal Yıldırım

Sana indirilen Kuran'a ve senden önce indirilenlere inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Putlarının önünde muhakeme olunmalarını isterler. Oysa, onları tanımamakla emr olunmuşlardı. Şeytan onları derin bir sapıklığa saptırmak ister.

Diyanet İşleri (eski)

Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Tâğut'a inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde, Tâğut'un önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Halbuki şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor.

Diyanet Vakfi

Sana ve senden önce indirilenlere inandıklarını iddia ettikleri halde azgınların ve despotların yasalarını uygulamak isteyenleri görmüyor musun? Oysa onu inkar etmekle emredilmişlerdi; fakat şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor.

Edip Yüksel

Bakmaz mısın şunlara: o hem sana indirilene hem senden evvel indirilene iyman ettiklerini söyler gezer kimselere? Ki o tağuta (o azgın şeytana) muhakeme olmak istiyorlar. Halbuki onu tanımamakla emrolunmuşlardı. O Şeytan da onları bir daha dönemiyecekleri kadar uzak bir dalâle düşürmek istiyor.

Elmalılı Hamdi Yazır

Bakmaz mısın; o hem sana indirilene, hem senden önce indirilene iman ettiklerini söyleyip gezen kimselere ki, o azgın şeytan tarafından muhakeme edilmelerini istiyorlar. Oysa onu emrolunmuşlardı. O şeytan da onları, bir daha dönemeyecekleri kadar uzak bir sapıklığa düşürmek istiyor.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Şunları görmüyor musun? Kendilerinin sana indirilene ve senden önce indirilene inandıklarını ileri sürüyorlar da tağuta inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde, tağut önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Şeytan da onları bir daha dönemeyecekleri kadar iyice sapıklığa düşürmek istiyor.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Gerek sana ve gerekse senden öncekilere indirilen kitaplara inandıklarını ileri sürenleri görmüyor musun? Bunlar karşı çıkmakla, tanımamakla emredildikleri Tağutun hakemliğine başvurmak istiyorlar. Şeytan onları koyu bir sapıklığa düşürmek istiyor.

Seyyid Kutub

Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağutun önünde muhakeme olmayı istemektedirler; oysa onlara onu yadsımaları buyrulmuştur. Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla saptırmak ister.

Gültekin Onan

Sana indirilen (Kur'ân-ı kerîm) e de, senden evvel indirilmiş olan (kitab) lara da her halde îman etdiklerini boş yere iddia edenlere bir bakmadın mı ki — onu inkâr etmeleriyle emrolundukları halde — yine sihirbazın huzurunda muhaakeme olunmalarını isterler. Şeytan da onları (bir daha dönemiyecekleri kadar) uzak bir sapkınlıkla büsbütün sapıtmak ister.

Hasan Basri Çantay

(Habîbim, yâ Muhammed!) Sana indirilene (Kur’ân’a) ve senden önce indirilenlere(diğer kitablara) gerçekten îmân ettiklerini iddiâ edenleri gördün mü? Tâğûta (Allah’ın yerine itâat ettikleri kimseye) muhâkeme olmak (onun hükmüne tâbi' olmak) isterler; hâlbuki onu açıkça inkâr etmekle emrolunmuşlardı. Şeytan ise onları (tâğûta meylettirerek, haktan) uzak bir dalâlet ile saptırmak ister.

Hayrat Neşriyat

Sana indirilene ve senden önce inidirilenlere; inandıklarını iddia edenleri görmedin mi? Küfretmeleri emrolunmuş iken Tağut'un önünde muhakeme edilmelerini isterler. Halbuki şeytan, onları uzak bir sapıklıkla saptırmak istiyor.

İbni Kesir

Sen (ey Peygamber), sana ve senden öncekilere indirilene inandıklarını iddia eden, (ama öte yandan) şeytani güçlerin hakimiyetine teslim olmakta beis görmeyenlerin farkında değil misin? Halbuki, Şeytanın kendilerini derin bir sapıklığa yöneltmek istediğini görerek onu inkar etmekle emrolunmuşlardı.

Muhammed Esed

Sana indirilmiş olana ve senden evvel inzal edilmiş bulunana imân ettiklerini zannedenlere bakmadın mı ki, onlar Tâğût'un huzurunda muhakeme olmayı isterler. Halbuki onu inkar etmekle memur bulunmuşlardı. O şeytan ise onları (doğru yoldan) pek uzak bir sapıklıkla dalâlete düşürmek ister.

Ömer Nasuhi Bilmen

Resulüm! Sana indirilen Kur'an'a ve senden önce indirilen kitaplara inandıklarını ileri sürerek boş iddiâlarda bulunanları görmüyor musun? Oysa onlar Tağut'un önünde muhakeme edilmelerini isterler. Oysa onu tanımamakla emrolunmuşlardı. Şeytan da onları büsbütün saptırmak istiyor.

Ömer Öngüt

Sana indirilene ve senden önce indirilenlere iman ettiklerini iddia edenleri görmedin mi? Bunlar, tağutun önünde mahkemeleşmek istiyorlar. Oysa, onu tanımamakla emrolunmuşlardı. Şeytan, onları uzak bir sapıklığa düşürmek istiyor.

Şaban Piriş

Baksana hem sana indirilen hem de senden önce indirilen kitaplara inandığını iddia eden o münâfıkların yaptıklarına! Kalkıp azgın şeytanın önünde muhakeme olmak istiyorlar. Halbuki onlara o şeytanı reddetmeleri emri verilmişti. Şeytan da onları haktan büsbütün saptırmak ister.

Suat Yıldırım

Şunları görmedin mi, kendilerinin, sana indirilene ve senden önce indirilene inandıklarını sanıyorlar da hakem olarak tâğûta (o azgın şeytâna) başvurmak istiyorlar! Oysa kendilerine onu inkâr etmeleri emredilmişti. Şeytân da onları iyice saptırmak istiyor.

Süleyman Ateş

Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağut'un önünde muhakeme olmayı istemektedirler; oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardır. Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister.

Tefhim-ul Kuran

Görmedin mi şu kimseleri ki, sana indirilene ve senden önce indirilene inandıklarını iddia ediyorlar, sonra da reddetmekle emrolundukları tâğutun hükmüne başvurmak istiyorlar. Şeytan da onları büsbütün saptırarak doğru yoldan iyice uzaklaştırmak istiyor.

Ümit Şimşek

Şunları görmedin mi? Kendilerinin, sana indirilene de senden önce indirilene de inandıklarını sanarken, inkâr etmekle emrolundukları tağutu aralarında hakem yapmak istiyorlar. Zaten şeytan da onları geri dönülmez bir sapıklıkla sersem hale getirmek istiyor.

Yaşar Nuri Öztürk

Sana indirilene ve senden önce indirilenlere, inandıklarını iddia eden ama öte yandan, şeytani güçlerin önünde, mahkeme olmayı isteyenleri görmedin mi? Oysa onu inkâr etmeleri buyrulmuştu. O Şeytan da onları bir daha dönemeyecekleri kadar uzak bir sapıklıkla büsbütün sapıtmak ister.

Abdullah Parlıyan

Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Tâğûtu/Allah'a karşı gelen adamı inkâr etmeleri kendilerine emrolunduğu halde, onun önünde davalaşmak istiyorlar. Halbuki şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor.

Bayraktar Bayraklı

(Ey Peygamber!) Sana ve senden öncekilere indirilene inandıklarını iddia eden, (ama öte yandan) şeytani güçlerin hâkimiyetine teslim olmakta beis görmeyenlerin farkında değil misin? Oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardı. Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister.

Cemal Külünkoğlu

Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını zannedenleri görmüyor musun; (bu iddialarına rağmen) tağutun önünde muhakeme edilmelerini istiyorlar. Oysa tağutu inkâr etmekle emrolunmuşlardır. Şüphesiz şeytan onları derin bir sapıklıkla saptırmak ister.

Kadri Çelik

Bakmaz mısın şu, hem sana indirilen (Kur’ân)’a hem de senden önce indirilen (kitaplar)a inandıklarını iddia edenlere ki, Tağut’un (Allah’a isyanla başka dinler, başka yollar icat edip, insanları bunlara itaata zorlayan bâtıl otoriteler) önünde yargılanmak istiyorlar; halbuki onu bütünüyle reddetmekle emrolunmuşlardı. Açık ki şeytan, onları haktan büsbütün saptırmak diliyor.

Ali Ünal

Sana indirilene ve senden önce indirilene kesin olarak iman ettiklerini iddia edenleri görmüyor musun? Tağuta muhakeme olmak isterler; halbuki mutlaka onu tekfir etmekle emrolunmuşlardı. Şeytan da onları çok uzak bir sapıklıkla saptırmak istiyor.

Harun Yıldırım

Sana ve senden önce indirilenlere iman ettiğini sananlara bir baksana! Birbirlerini (İlahlık rolüne soyunan) şeytani güç odaklarının hakimiyetine çağırmakta bir sakınca görmüyorlar; oysa onu inkar etmekle emrolunmuşlardı. Nitekim şeytanın tek arzusu, onları derin bir sapıklığa itmektir.

Mustafa İslamoğlu

(Ey Muhammed!) Sana indirilen Kur’an’a ve senden önce indirilene inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Tağut’u (din adamlarını) tanımamaları gerektiği halde, onun (din adamlarının) önünde, muhakeme olmak istiyorlar. Şeytan da onları derin bir sapıklığa düşürmek istiyor.

Sadık Türkmen

Sana indirilene ve senden önce indirilmiş kitaplara inandıklarını zannedenleri görmezmisin? Aralarındaki hukuki sorunlarda, Allah'a baş kaldırmış azgınların hakemlik etmesini istiyorlar. Hâlbuki Allah'a isyan edenlerin vereceği kararları kabul etmemeleri onlara emredilmişti. Ama şeytan onları iflah olmaz bir sapkınlığa düşürmek istiyor.

İlyas Yorulmaz

Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandığını zanneden kimseleri görmedin mi? Onu (şeytanı) inkâr etmekle emrolundukları halde tagutun önünde muhakeme olunmayı istiyorlar. Ve şeytan, onları uzak bir dalâletle saptırmak (dalâlete düşürmek) istiyor.

İmam İskender Ali Mihr