RÛM SURESİ 49. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır.
وَإِن كَانُوا مِن قَبْلِ أَن يُنَزَّلَ عَلَيْهِم مِّن قَبْلِهِ لَمُبْلِسِينَ ﴿٤٩﴾
RÛM SURESİ 49. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve in | ve eğer, oysa, öyle ki |
kânû | oldular |
min kabli | önceden, daha önce |
en yunezzele | indirilmesi |
aleyhim | onlara |
min kabli-hi | ondan önce, ondan evvel |
le | elbette, gerçekten |
mublisîne | ümitlerini kesenler |
Ve onlar, onun (yağmurun) onlara indirilmesinden önce gerçekten ümitlerini kesenlerdi.
RÛM SURESİ 49. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Oysa onlar daha önce kendilerine yağmur yağdırılmadan evvel kesin bir ümitsizliğe kapılmışlardı.
Diyanet İşleri
Halbuki onlara yağmur yağdırılmadan önce hepsi de ümitlerini kesmişlerdi.
Abdulbaki Gölpınarlı
0ysa onlar, daha önce, üzerlerine yağmur yağdırılmasından iyice ümitlerini kesmişlerdi.
Adem Uğur
Hâlbuki bundan önce, kendilerine (yağmur - ilim) indirilmeden önce elbette mublisîndiler (hakikatle bâtılı birbirine karıştırıp, ayrımını yapamayan).
Ahmed Hulusi
Oysa onlar, daha önce, üzerlerine yağmur yağdırılmasından önce, ümitsizlik içinde idiler.
Ahmet Tekin
Oysa onlar bundan önce, üzerlerine (yağmurun) indirilmesinden umutlarını kesmişlerdi.
Ahmet Varol
Oysa onlar, bundan önce (yağmurun) üzerine inmesinden evvel umutlarını kesmişlerdi.
Ali Bulaç
Halbuki bu adamlar üzerlerine yağmur indirilmeden önce ümidlerini kesmişlerdi.
Ali Fikri Yavuz
(48-49) Ruzgarlari gonderip bulutlari yuruten, onlari gokte diledigi gibi yayan ve kisim kisim yigan Allah'tir. Artik sen de aralarindan yagmurun ciktigini gorursun. Allah'in kullarindan diledigine verdigi yagmurla, daha onceden kendilerine yagmur inidirilmesinden umidlerini kesmis olduklari icin onlar seviniverirler.
Bekir Sadak
Her ne kadar onlar buluttan önce. yağmur yağmadan evvel ümitsizlik içindeydilerse de..
Celal Yıldırım
(48-49) Rüzgarları gönderip bulutları yürüten, onları gökte dilediği gibi yayan ve küme küme yığan Allah'tır. Artık sen de aralarından yağmurun çıktığını görürsün. Allah'ın kullarından dilediğine verdiği yağmurla, daha önceden kendilerine yağmur indirilmesinden ümidlerini kesmiş oldukları için onlar seviniverirler.
Diyanet İşleri (eski)
Oysa onlar, daha önce, üzerlerine yağmur yağdırılmasından iyice ümitlerini kesmişlerdi.
Diyanet Vakfi
Halbuki onlar, onun kendilerine yağmadan önce umutsuzdular.
Edip Yüksel
Önce o kendilerine indirilmezden evvel ümidi kesmiş ye'se düşmüş iseler de
Elmalılı Hamdi Yazır
her ne kadar yağmur kendilerine indirilmeden önce ümitsizlik içinde idiyseler de.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Halbuki onlar, daha önce üzerlerine yağmur indirilmeden evvel ümidi kesmişlerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Oysa onlar, daha önce üzerlerine yağmur yağdırılmasından iyice ümitlerini kesmişlerdi.
Seyyid Kutub
Oysa onlar, bundan önce (yağmurun) üzerine inmesinden evvel umutlarını kesmişlerdi.
Gültekin Onan
Halbuki onlar bundan evvel üzerlerine (Allahın yağmur) indireceğinden kat'iyyen ümîdlerini kesmişlerdi.
Hasan Basri Çantay
Hâlbuki (onlar), bundan (bu yağmur bulutlarının görünmesinden) evvel (ve)üzerlerine (yağmurun) indirilmesinden önce elbette ümidsizliğe düşmüş kimselerdi.
Hayrat Neşriyat
Halbuki daha önceden kendilerine yağmur indirilmesinden kesin olarak ümitlerini kesmişlerdi.
İbni Kesir
oysa (tam da) yağmurun yağdırılmasından kısa bir süre önce, (neredeyse) bütün umutlarını yitirmişlerdi!
Muhammed Esed
Halbuki, onların üzerlerine indirilmeden evvel ondan evvelce elbette ye'se düşmüşlerdi.
Ömer Nasuhi Bilmen
Oysa onlar daha önceden üzerlerine yağmur indirilmesinden iyice ümitlerini kesmişlerdi.
Ömer Öngüt
Halbuki onlar yağmur yağmadan önce suskunluk içinde idiler.
Şaban Piriş
Halbuki onlar, daha önce Allah’ın üzerlerine yağmur indireceğinden tamamen ümitsiz idiler.
Suat Yıldırım
Halbuki onlar, yağmurun kendilerine indirilmesinden önce umutsuz idiler.
Süleyman Ateş
Oysa onlar, bundan önce (yağmurun) üzerlerine inmesinden evvel umutlarını kesmişlerdi.
Tefhim-ul Kuran
Oysa onlar, daha önce, üzerlerine yağmur inmesinden iyice ümit kesmişlerdi.
Ümit Şimşek
Oysaki onlar, yağmur kendilerine indirilmeden önce iyice suskun ve ümitsiz idiler.
Yaşar Nuri Öztürk
Halbuki onlara yağmur yağdırmadan önce, hepsi de ümitlerini kesmiş durumdalardı.
Abdullah Parlıyan
Oysa onlar daha evvel, yağmurdan önce ümitsizliğe düşmüşlerdi.
Bayraktar Bayraklı
Oysa onlar daha önce kendilerine yağmur yağdırılmadan evvel kesin bir ümitsizliğe kapılmışlardı.
Cemal Külünkoğlu
Oysa onlar, daha önce üzerlerine yağmur yağdırılmasından iyice ümitlerini kesmişlerdi.
Kadri Çelik
Oysa daha biraz evvel, yağmur üzerlerine inmeye başlamadan önce tam bir ümitsizlik içindeydiler.
Ali Ünal
ysa onlar, daha önce, üzerlerine yağmur yağdırılmasından iyice ümitlerini kesmişlerdi.
Harun Yıldırım
Ama aynı kimseler az önce, yani (yağmur) indirilmeden önce umutlarını büsbütün yitirmiştiler.
Mustafa İslamoğlu
Oysa onlar, kendilerine indirilmesinden önce, yağmurdan umutsuz idiler.
Sadık Türkmen
Onlar yağmurun üzerlerine indirilmesinden önce, yağmurdan umutlarını kesmişlerdi.
İlyas Yorulmaz
Ve onlar, onun (yağmurun) onlara indirilmesinden önce gerçekten ümitlerini kesenlerdi.
İmam İskender Ali Mihr