Mekke döneminde inmiştir. 96 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-vâkı’a” kelimesinden almıştır. Vâkı’a, gerçekleşen, meydana gelen olay demektir.


قُلْ إِنَّ الْأَوَّلِينَ وَالْآخِرِينَ ﴿٤٩﴾


VÂKIA SURESİ 49. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

kul inne el evvelîne ve el âhirîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kul de ki, söyle
inne muhakkak ki
el evvelîne evvelkiler, bizden önce ölenler
ve el âhirîne ve sonrakiler

De ki: “Muhakkak ki evvelkiler ve sonrakiler de (diriltilecek).”

VÂKIA SURESİ 49. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(49-50) De ki: “Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, mutlaka belli bir günün belli bir vaktinde toplanacaklardır.”

Diyanet İşleri

De ki: Şüphe yok, öncekiler de, sonra gelenler de.

Abdulbaki Gölpınarlı

De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler,

Adem Uğur

De ki: "Muhakkak ki evvelkiler de sonrakiler de,"

Ahmed Hulusi

'Önceki nesiller de, sonraki nesiller de elbette diriltilecek.' de.

Ahmet Tekin

De ki: 'Şüphesiz öncekiler de sonrakiler de.

Ahmet Varol

De ki: "Şüphesiz, öncekiler de ve sonrakiler de."

Ali Bulaç

(Ey Rasûlüm, o münkirlere) söyle: “- Muhakkak bütün evvelkiler ve sonrakiler,

Ali Fikri Yavuz

(49-50) De ki: «suphesiz oncekiler de, sonrakiler de belli bir gunun belirli bir vaktinde toplanacaklardir.»

Bekir Sadak

(49-50) De ki: Öncekiler de, sen rakiler de mutlaka belli bir günün belirlenmiş vaktinde elbette biraraya toplanacaklar..

Celal Yıldırım

(49-50) De ki: 'Şüphesiz öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün belirli bir vaktinde toplanacaklardır.'

Diyanet İşleri (eski)

De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler,

Diyanet Vakfi

De ki, 'Öncekiler de, sonrakiler de.'

Edip Yüksel

De ki: Muhakkak bütün evvelîn ve âhirîn

Elmalılı Hamdi Yazır

De ki: «Muhakkak. Öncekilerin ve sonrakilerin tümü,

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

De ki: «Öncekiler ve sonrakiler»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

De ki: «Öncekiler de, sonrakiler de.»

Seyyid Kutub

De ki: "Şüphesiz, öncekiler de ve sonrakiler de."

Gültekin Onan

Söyle: «Şüphesiz hem evvelkiler, hem sonrakiler,

Hasan Basri Çantay

(49-50) De ki: 'Şübhe yok ki öncekiler de, sonrakiler de, bilinen bir günün belli bir vaktinde elbette toplanacak olanlardır.'

Hayrat Neşriyat

De ki: Şüphesiz hem öncekiler, hem sonrakiler,

İbni Kesir

De ki: "Daha önce yaşamış olanlar da, sonrakiler de

Muhammed Esed

(48-50) «Ve bizlerin evvelce geçmiş atalarımız da mı?» De ki: «Şüphe yok evvelkiler de, sonrakiler de,». «Elbette malum bir günün muayyen bir vaktinde toplanılmış (olacaklardır).»

Ömer Nasuhi Bilmen

De ki: "Hem öncekiler, hem sonrakiler. "

Ömer Öngüt

De ki: -Öncekiler de sonrakiler de.

Şaban Piriş

(49-50) De ki: "Öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün, belli vaktinde mutlaka toplanacaksınız."

Suat Yıldırım

De ki: "Öncekiler de sonrakiler de."

Süleyman Ateş

De ki: «Şüphesiz, öncekiler de ve sonrakiler de,»

Tefhim-ul Kuran

De ki: Öncekiler ve sonrakiler,

Ümit Şimşek

De ki: "Öncekiler de sonrakiler de."

Yaşar Nuri Öztürk

De ki: Öncekiler de, sonra gelenler de,

Abdullah Parlıyan

(47-50) Şöyle diyorlardı: “Ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra mı yeniden diriltileceğiz? Eski atalarımız da mı?” De ki: “Şüphesiz öncekiler de, sonrakiler de, belli bir günün randevusunda bir araya getirileceklerdir.”

Bayraktar Bayraklı

(49-50) “De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler, bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır.”

Cemal Külünkoğlu

De ki: “Şüphesiz öncekiler de sonrakiler de…”

Kadri Çelik

De ki: “Hem şu ana kadar yaşayıp gitmiş olanlar, hem de siz ve sizden sonra gelecekler,

Ali Ünal

De ki: “Şüphesiz öncekiler de sonrakiler de.”

Harun Yıldırım

De ki: "Şüphesiz hem öncekiler hem de sonrakiler,

Mustafa İslamoğlu

De ki: “Şüphesiz öncekiler de sonrakiler de.

Sadık Türkmen

Deki “Evet, önceki ve sonrakilerin hepside diriltilecekler. ”

İlyas Yorulmaz

De ki: “Muhakkak ki evvelkiler ve sonrakiler de (diriltilecek).”

İmam İskender Ali Mihr