Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.


قَالَ قَآئِلٌ مَّنْهُمْ لاَ تَقْتُلُواْ يُوسُفَ وَأَلْقُوهُ فِي غَيَابَةِ الْجُبِّ يَلْتَقِطْهُ بَعْضُ السَّيَّارَةِ إِن كُنتُمْ فَاعِلِينَ ﴿١٠﴾


YÛSUF SURESİ 10. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâle kâilun min-hum lâ taktulû yûsufe ve elkû-hu fî gayâbeti el cubbi yeltekit-hu ba'du es seyyârati in kuntum fâılîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâle dedi
kâilun bir sözcü, söyleyen
min-hum onlardan, içlerinden
lâ taktulû öldürmeyin
yûsufe Yusuf'u
ve elkû-hu ve onu atın, bırakın
fî gayâbeti el cubbi kuyunun dibine
yeltekit-hu onu bulur
ba'du es seyyârati bir kısım yolcular, bir grup yolcu, yolcu kafilesi
in kuntum eğer siz, iseniz
fâılîne yapanlar

İçlerinden bir sözcü şöyle dedi: “Yusuf’u öldürmeyin. Bir şey yapacaksanız onu, kuyunun dibine atın. Bir yolcu kafilesi, onu bulur.”

YÛSUF SURESİ 10. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Onlardan bir sözcü, “Yûsuf’u öldürmeyin, onu bir kuyunun dibine bırakın ki geçen kervanlardan biri onu bulup alsın. Eğer yapacaksanız böyle yapın” dedi.

Diyanet İşleri

İçlerinden biri Yûsuf'u öldürmeyin demişti, mutlaka bir şey yapacaksınız bir kuyuya atın bâri de gelip geçenlerden onu bulup alan olsun.

Abdulbaki Gölpınarlı

Onlardan biri: Yusufu öldürmeyin, eğer mutlaka yapacaksanız onu kuyunun dibine atın da geçen kervanlardan biri onu alsın (götürsün), dedi.

Adem Uğur

Bir diğeri de akıl verdi: "Bir şey yapmak istiyorsanız. . . Öldürmeyin Yusuf'u! Onu (derin olmayan) bir kuyuya bırakın; bir kafile onu (bulup) alsın!"

Ahmed Hulusi

İçlerinden sözü dinlenen biri:
'Yûsuf’u öldürmeyin, eğer mutlaka ona bir şey yapacaksanız, onu suyu çekilmek üzere olan bir kuyuya atın da, geçen kervanlardan biri onu alıp götürsün' dedi.

Ahmet Tekin

İçlerinden bir söz sahibi dedi ki: 'Yusuf'u öldürmeyin. Eğer bir şey yapacaksanız, onu kuyunun derinliklerine atın; yolcu kafilelerinden biri kendisini bulsun.'

Ahmet Varol

İçlerinden bir sözcü dedi ki: "Eğer (mutlaka bir şey) yapacaksanız, öldürmeyin Yusuf'u, onu kuyunun derinliklerine bırakıverin de bir yolcu kafilesi alsın."

Ali Bulaç

İçlerinden bir söz sahibi de şöyle dedi: “- Yûsuf’u öldürmeyin de, bir kuyu dibine bırakın ki, bir yolcu kâfilesi onu yitik mal olarak alsın. Eğer yapacaksanız böyle yapın.”

Ali Fikri Yavuz

Iclerinden biri: Yusuf'u oldurmeyin, onu bir kuyunun derinliklerine birakin. Boyle yaparsaniz yolculardan onu bulup alan olur» dedi.

Bekir Sadak

Onlardan bir sözcü de dedi ki: «Yûsuf'u öldürmeyin, onu kuyunun derinliğine atın da gelip geçen kafilelerden biri onu orada raslayıp alır; eğer (ona elbette) bir şey yapmak istiyorsanız, böyle yapın.»

Celal Yıldırım

İçlerinden biri: 'Yusuf'u öldürmeyin, onu bir kuyunun derinliklerine bırakın. Böyle yaparsanız yolculardan onu bulup alan olur' dedi.

Diyanet İşleri (eski)

Onlardan biri: Yusuf'u öldürmeyin, eğer mutlaka yapacaksanız onu kuyunun dibine atın da geçen kervanlardan biri onu alsın (götürsün), dedi.

Diyanet Vakfi

Onlardan birisi şöyle dedi: 'Yusuf'u öldürmeyin, onu kuyunun dibine atın. Böyle yaparsanız kervanlardan biri onu bulup götürebilir.'

Edip Yüksel

İçlerinden bir söz sahibi, Yusüfü, dedi öldürmeyin de bir kuyu dibinde bırakın ki kafilenin biri onu lekît olarak alsın, eğer yapacaksanız böyle yapın

Elmalılı Hamdi Yazır

İçlerinden biri: «Yusuf'u öldürmeyin de bir kuyu dibinde bırakın ki, onu geçen bir kervan bulup alsın; eğer yapacaksanız böyle yapın!» dedi.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

İçlerinden bir söz sahibi şöyle dedi: «Yusuf'u öldürmeyin, bir kuyunun dibine bırakın da ordan geçen kafilenin biri onu bulup alsın. Eğer yapacaksanız böyle yapın.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Üvey kardeşlerden biri dedi ki; «Yusuf'u öldürmeyiniz; eğer mutlaka bir şey yapmak istiyorsanız, onu bir kuyunun dibine atınız da yoldan geçecek kervanlardan biri onu çıkarıp alsın.»

Seyyid Kutub

İçlerinden bir sözcü dedi ki: "Eğer (mutlaka bir şey) yapacaksanız, öldürmeyin Yusuf'u, onu kuyunun derinliklerine bırakıverin de bir yolcu kafilesi alsın."

Gültekin Onan

İçlerinden bir sözcü: «Yuusufu öldürmeyin, onu bir kuyunun dibine bırakın da bir yolcu kaafilesinden biri onu (yetik olarak) alsın. Eğer (mutlakaa) yapacaksanız (bari böyle yapın)» dedi.

Hasan Basri Çantay

İçlerinden söz sâhibi olan biri (Yehûda ise): 'Yûsuf’u öldürmeyin; onu kuyunun dibine bırakın da, geçen kafilenin biri onu (bulup) alsın; eğer (gerçekten ona bir şey)yapacak kimseler iseniz (bâri böyle yapın!)' dedi.

Hayrat Neşriyat

İçlerinden bir sözcü dedi ki: Yusuf'u öldürmeyin, onu bir kuyunun derinliklerine bırakın da yolculardan bir onu bulup alsın, eğer yapacaksanız.

İbni Kesir

Bir diğeri: "Hayır, Yusuf'u öldürmeyin!" diye söze karıştı, "Eğer mutlaka bir şey yapmanız gerekiyorsa, o'nu bir kuyunun dibine atın; (nasıl olsa) o'nu (orada) bir kervan bulup yanına alır."

Muhammed Esed

Onlardan bir söyleyici dedi ki: «Yusuf'u öldürmeyin ve O'nu kuyunun dibine atıverin, O'nu kâfilelerden biri alıverir, eğer siz yapacak kimselerden iseniz» (böyle yapınız).

Ömer Nasuhi Bilmen

İçlerinden bir sözcü dedi ki: “Yusuf'u öldürmeyin, onu bir kuyunun dibine atın, geçen bir yolcu kafilesi onu bulup alsın. Eğer yapacaksanız böyle yapın. ”

Ömer Öngüt

İçlerinden biri: -Yusuf’u öldürmeyin, onu bir kuyunun derinliklerine bırakın. Yolculardan biri alıp götürsün. Yapacaksanız böyle yapın, dedi.

Şaban Piriş

İçlerinden biri: "Yusuf’u öldürmeyin de bir kuyu dibine bırakın. Yolcu kafilelerinden biri onu yitik olarak alıp götürsün. Eğer yapacaksanız böyle yapın!" dedi.

Suat Yıldırım

İçlerinden bir sözcü: "Yûsuf'u öldürmeyin, onu kuyunun dibine atın, kervanlardan biri onu (görüp) alsın; eğer yapacaksanız (böyle yapın)," dedi.

Süleyman Ateş

Onlardan bir sözcü dedi ki: «Eğer (mutlaka bir şey) yapacaksanız, öldürmeyin Yusuf'u, onu kuyunun derinliklerine bırakıverin de bir yolcu kafilesi onu alsın.»

Tefhim-ul Kuran

İçlerinden biri 'Yusuf'u öldürmeyin,' dedi. 'Eğer yapacaksanız, bir kuyu dibine bırakın da kafilelerden biri onu bulup alsın.'

Ümit Şimşek

İçlerinden söz alan biri şöyle konuştu: "Yûsuf'u öldürmeyin. Onu bir kuyunun dibine bırakın; gelip geçen kafilelerden biri onu bulup alır. Yapacaksanız böyle yapın!"

Yaşar Nuri Öztürk

Bir diğeri: “Hayır, Yûsuf'u öldürmeyin” diye söze karıştı. “Eğer mutlaka birşey yapmanız gerekiyorsa, onu bir kuyunun dibine atın; nasıl olsa onu oradan geçen bir kervan bulup yanına alır.”

Abdullah Parlıyan

Onlardan biri, “Yûsuf'u öldürmeyiniz; eğer mutlaka yapacaksanız onu kuyunun dibine atın da, geçen kervanlardan biri onu alsın” dedi.

Bayraktar Bayraklı

Onlardan bir sözcü de dedi ki: “Yusuf'u öldürmeyin, onu bir kuyunun dibine bırakın ki geçen kafilelerden biri onu bulup alsın. Eğer (ona) bir şey yapmak istiyorsanız, böyle yapın.”

Cemal Külünkoğlu

Onlardan bir söz sahibi dedi ki: “Yusuf'u öldürmeyin, Eğer (mutlaka bir şey) yapacaksanız, onu bir kuyunun dibine bırakın da (oradan geçen) kafilenin biri onu bulup alsın.”

Kadri Çelik

Bir diğeri, şu görüşte bulundu: “Hayır, Yusuf’u öldürmeyin. Onu bir kuyuya atın; bakarsınız bir kervan onu alır götürür. Eğer mutlaka bir şey yapacaksanız böyle yapın!”

Ali Ünal

İçlerinden bir sözcü dedi ki: “Yusuf’u öldürmeyin. Eğer yapacaksanız, onu kuyunun dibine bırakın da yolcu kafilesinden biri onu alsın.”

Harun Yıldırım

Bir diğeri ileri atılarak "Yusuf'u öldürmeyin!" dedi ve ekledi: "İlle de bir şey yapacaksanız, onu bir kuyunun derinliklerine bırakın; nasıl olsa bir kervan gelip ona el koyacaktır."

Mustafa İslamoğlu

Onlardan bir sözcü dedi ki: “Yusuf’u öldürmeyin, onu kuyunun dibine salıverip bırakın da kervanlardan biri onu bulup alsın. Eğer yapacaksanız.”

Sadık Türkmen

İçlerinden birisi “Yusuf'u öldürmeyin, onu bir kuyunun dibine atın. Eğer bu şekilde yaparsanız, (oradan geçen) bir kervan onu orada bulup götürür” dedi.

İlyas Yorulmaz

İçlerinden bir sözcü şöyle dedi: “Yusuf’u öldürmeyin. Bir şey yapacaksanız onu, kuyunun dibine atın. Bir yolcu kafilesi, onu bulur.”

İmam İskender Ali Mihr