Mekke döneminde inmiştir. 35 âyettir. Sûre, adını 21. âyette geçen “Ahkâf” kelimesinden almıştır. Ahkâf, sûrede sözü edilen “Âd” kavminin yaşadığı Yemen’de bir bölgenin adı olup, uzun ve kıvrımlı kum yığınları demektir.


وَيَوْمَ يُعْرَضُ الَّذِينَ كَفَرُوا عَلَى النَّارِ أَلَيْسَ هَذَا بِالْحَقِّ قَالُوا بَلَى وَرَبِّنَا قَالَ فَذُوقُوا الْعَذَابَ بِمَا كُنتُمْ تَكْفُرُونَ ﴿٣٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve yevme yu'radu ellezîne keferû alâ en nâri e leyse hâzâ bil hakkı kâlû belâ ve rabbinâ kâle fe zûkû el azâbe bi mâ kuntum tekfurûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve yevme ve o gün
yu'radu arz olunurlar
ellezîne keferû inkâr edenler, kâfirler
alâ en nâri ateşe
e leyse değil mi?
hâzâ bu
bil hakkı hak, gerçek
kâlû dediler
belâ evet
ve rabbinâ ve Rabbimize and olsun
kâle dedi
fe zûkû o zaman, öyleyse tadın
el azâbe azabı
bi mâ şey sebebiyle
kuntum siz ... oldunuz
tekfurûne inkâr ediyorsunuz

Ve o gün kâfirler ateşe arz olunurlar. Bu gerçek değil mi? (denince): “Evet, Rabbimize andolsun (ki gerçek).” dediler. (Allah): “Öyleyse inkârlarınız sebebiyle azabı tadın.” dedi.

AHKÂF SURESİ 34. Ayeti Ali Bulaç Meali

İnkâr edenler ateşe sunulacakları gün, (onlara şöyle denir:) "Bu gerçek değil miymiş?" Onlar: "Rabbimize andolsun, evet (öyledir)" derler. (Allah da:) "Öyleyse inkâr ettiklerinizden dolayı azabı tadın" dedi.

Ali Bulaç