Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


مَّا كَانَ اللّهُ لِيَذَرَ الْمُؤْمِنِينَ عَلَى مَآ أَنتُمْ عَلَيْهِ حَتَّىَ يَمِيزَ الْخَبِيثَ مِنَ الطَّيِّبِ وَمَا كَانَ اللّهُ لِيُطْلِعَكُمْ عَلَى الْغَيْبِ وَلَكِنَّ اللّهَ يَجْتَبِي مِن رُّسُلِهِ مَن يَشَاء فَآمِنُواْ بِاللّهِ وَرُسُلِهِ وَإِن تُؤْمِنُواْ وَتَتَّقُواْ فَلَكُمْ أَجْرٌ عَظِيمٌ ﴿١٧٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

mâ kâne allâhu li yezere el mu'minîne alâ mâ entum aleyhi hattâ yemîze el habîse min et tayyibi ve mâ kâne allâhu li yutlia-kum alâ el gaybi ve lâkinne allâhe yectebî min rusuli-hî men yeşâu fe âminû bi allâhi ve rusuli-hî ve in tu'minû ve tettekû fe lekum ecrun azîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
mâ kâne olmadı, değildir
allâhu Allah
li yezere bırakır, terkeder
el mu'minîne mü'minler
alâ mâ şey (hal) üzere
entum sizi
aleyhi onun üzerinde (bulunulan)
hattâ oluncaya kadar
yemîze ayırt eder, ayırır
el habîse kötü
min et tayyibi temizden, temiz olandan
ve mâ kâne ve olmadı, değildir
allâhu Allah
li yutlia-kum sizi muttali edecek, bildirecek
alâ el gaybi gaybı, bilinmeyeni
ve lâkinne allâhe ve lâkin, fakat, Allah
yectebî seçer
min rusuli-hî kendi resûllerinden, elçilerinden
men kimi
yeşâu diler
fe âminû o zaman, o halde, îmân edin
bi allâhi Allah'a
ve rusuli-hî ve O'nun resûllerine, elçilerine
ve in tu'minû ve eğer îmân ederseniz
ve tettekû ve takva sahibi olursanız
fe lekum o zaman sizin için vardır
ecrun azîmun büyük ecir, mükâfat, karşılık

Allah, habis olanı (kötüyü), temiz olandan (mü'min olanı, mü'min gözükenden) ayırıncaya kadar mü'minleri, sizin bulunduğunuz hâl üzere (mü'min olanla mü'min gözükenin bir arada olduğu bir durumda) terk edecek değildir. Ve Allah sizi gayba muttali edecek (gaybı bildirecek) değildir. Ve lâkin Allah, resûllerinden dilediği kimseyi seçer (gaybı o resûlüne bildirir). O halde, Allah'a ve O'nun resûllerine îmân edin. Ve eğer âmenû olur ve takva sahibi olursanız, o zaman sizin için "Büyük Ecir" vardır.

ÂLİ İMRÂN SURESİ 179. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Allah mü’minleri, sizin hâkim olduğunuz düzende yaşamaya terkedecek değildir.
Sonunda murdarı temizden, kâfiri, fâsıkı, münafığı mü’minden ayıracaktır.
Allah sizi, duyu ve bilgi alanı ötesine, gayb âlemine vâkıf kılacak da değildir. Fakat Rasullerinden sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimseleri seçip onu gayba vâkıf eder, mü’mini, münafığı ayırt ettirir.
Allah’a ve Rasullerine iman edin. İman eder, Allah’a sığınıp, emirlerine yapışır, günahlardan arınıp, azaptan korunur, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarınıza ve özgürlüklerinize sahip çıkarak şahsiyetli davranır, dinî ve sosyal görevlerinizin bilincinde olursanız sizin için büyük mükâfat vardır.

Ahmet Tekin