ANKEBÛT SURESİ 29. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
أَئِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ الرِّجَالَ وَتَقْطَعُونَ السَّبِيلَ وَتَأْتُونَ فِي نَادِيكُمُ الْمُنكَرَ فَمَا كَانَ جَوَابَ قَوْمِهِ إِلَّا أَن قَالُوا ائْتِنَا بِعَذَابِ اللَّهِ إِن كُنتَ مِنَ الصَّادِقِينَ ﴿٢٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
e | mi? |
inne-kum | muhakkak siz, gerçekten siz |
le te'tûne | mutlaka geliyorsunuz, geleceksiniz |
er ricâle | erkekler |
ve taktaûne | ve kesiyorsunuz, keseceksiniz |
es sebîle | yol |
ve te'tûne | ve geliyorsunuz |
fî nâdî-kum | toplantılarınızda |
el munkere | kötülük, hayasızlık |
fe | artık, bunun üzerine |
mâ kâne | olmadı |
cevâbe | cevap |
kavmi-hi | onun kavmi |
illâ | ...’den başka |
en kâlû'ti-nâ | "bize getir'' demek |
bi azâbi allâhi | Allah'ın azabı |
in kunte | eğer sen ... isen |
min es sâdikîne | sadıklardan, doğru sözlülerden |
Gerçekten siz erkeklere gelecek, yol kesecek ve toplantılarınızda hayasızlık mı yapacaksınız? Bunun üzerine onun kavminin cevabı: "Eğer sadıklardansan, bize Allah’ın azabını getir." demekten başka bir şey olmadı.
ANKEBÛT SURESİ 29. Ayeti Ahmet Tekin Meali
'Siz, helâl yoldan karşı cinsle meşrû ilişkiyi bırakıp, ille de, erkeklere yaklaşacak, soygun yapmak, erkeklere tecavüz etmek, adam öldürmek için yol kesecek, toplantılarınızda aklın ve şeriatın suç saydığı, haram kıldığı, kamu vicdanının tasvip etmediği sapık ilişkilerde bulunacak ve hayasızlık mı yapacaksınız?' dedi. Kavminin Lût’a cevabı:
Ahmet Tekin
'İddialarında, tehdit ettiğin konuda doğru isen, Allah’ın azâbını getir bize' demelerinden ibaretti.