ANKEBÛT SURESİ 69. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
وَالَّذِينَ جَاهَدُوا فِينَا لَنَهْدِيَنَّهُمْ سُبُلَنَا وَإِنَّ اللَّهَ لَمَعَ الْمُحْسِنِينَ ﴿٦٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve ellezîne
câhedû
fînâ
le
nehdiyenne-hum
subule-nâ
ve innallâhe (inne allâhe)
le
mea
el muhsinîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve ellezîne | ve o kimseler, onlar |
câhedû | cihad edenler |
fînâ | bizim uğrumuzda |
le | elbette, mutlaka |
nehdiyenne-hum | onları mutlaka ulaştırırız |
subule-nâ | bizim yollarımız |
ve innallâhe (inne allâhe) | ve muhakkak ki Allah |
le | elbette, mutlaka |
mea | beraber |
el muhsinîne | muhsinler |
Ve Bizim uğrumuzda (nefsleri ile ve Allah’ın düşmanları ile) cihad edenleri, mutlaka Bizim yollarımıza (Sıratı Mustakîmler’e) hidayet ederiz (ulaştırırız). Ve muhakkak ki Allah, mutlaka muhsinlerle beraberdir.
ANKEBÛT SURESİ 69. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Bizim uğrumuzda cihat edenleri/cehdedenleri/çalışanları, elbette başarılara iletiriz. Şüphesiz ki Allah; daima iyi davrananlarla beraberdir!
Sadık Türkmen