Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.


وَوَصَّيْنَا الْإِنسَانَ بِوَالِدَيْهِ حُسْنًا وَإِن جَاهَدَاكَ لِتُشْرِكَ بِي مَا لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌ فَلَا تُطِعْهُمَا إِلَيَّ مَرْجِعُكُمْ فَأُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ ﴿٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve vassaynâ el insâne bi vâlidey-hi husnen ve in câhedâ-ke li tuşrike bî mâ leyse leke bi-hi ilmun fe lâ tutı'humâ ileyye merciu-kum fe unebbiu-kum bimâ kuntum ta'melûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve vassaynâ ve vasiyet ettik, emrettik
el insâne insan
bi vâlidey-hi onun anne ve babasına
husnen güzellikle, güzel
ve in ve eğer, ise
câhedâ-ke ikisi seninle cihad etti, mücâdele etti
li tuşrike senin şirk koşman için
bî mâ şey ile
leyse değil, yok, olmayan
leke sana, senin
bi-hi onunla (onun hakkında)
ilmun ilim, bilgi
fe o zaman, o taktirde
lâ tutı'humâ o ikisine itaat etme
ileyye merciu-kum sizin dönüşünüz bana
fe o zaman, o taktirde
unebbiu-kum size haber vereceğim
bimâ şeyle, şeyi
kuntum siz ... oldunuz
ta'melûne siz yapıyorsunuz

Ve Biz insana, anne ve babasına güzel davranmasını vasiyet ettik (emrettik). Ve eğer onlar, hakkında bilgin olmayan bir şey ile Bana şirk koşman için seninle mücâdele ederlerse o taktirde, o ikisine itaat etme. Dönüşünüz, Banadır. O zaman yapmış olduklarınızı size haber vereceğim.

ANKEBÛT SURESİ 8. Ayeti Ali Ünal Meali

(İyi bir mü’min olabilmenin gerekleri içinde) insana annebabasına iyi ve içten davranmasını emrettik. Eğer, Ben’den başkasının ilâh olamayacağı konusundaki kesin bilgine zıt olarak bâtılı taklitle herhangi bir şeyi Bana ortak tanıman için seni zorlayacak olurlarsa, bu hususta onlara itaat etme. Neticede dönüşünüz Banadır ve Ben, bütün yaptıklarınızın ne manâya gelip ne sonuç verdiğini size gösterecek ve onlardan dolayı sizi hesaba çekeceğim.

Ali Ünal