BAKARA SURESİ 109. Ayeti Ahmet Varol Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
وَدَّ كَثِيرٌ مِّنْ أَهْلِ الْكِتَابِ لَوْ يَرُدُّونَكُم مِّن بَعْدِ إِيمَانِكُمْ كُفَّاراً حَسَدًا مِّنْ عِندِ أَنفُسِهِم مِّن بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمُ الْحَقُّ فَاعْفُواْ وَاصْفَحُواْ حَتَّى يَأْتِيَ اللّهُ بِأَمْرِهِ إِنَّ اللّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ ﴿١٠٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
vedde | sevdi, diledi, istedi, arzu etti 2 - kesîrun |
min ehli el kitâbi | kitap ehlinden, kitap sahiplerinden |
lev yeruddûne-kum | keşke sizi döndürseler, döndürebilseler |
min ba'di | sonradan, sonra |
îmâni-kum | sizin îmânınız |
kuffâran | küfür |
haseden | haset, çekememezlik |
min indi | yanından |
enfusi-him | onların nefsleri |
min ba'di | sonradan, daha sonradan |
mâ | şey |
tebeyyene | beyan oldu, açıklandı |
lehum | onlar için, onlara |
el hakku | hak, gerçek |
fa'fû (fe a'fû) | o zaman affedin |
ve asfehû | ve hoşgörün |
hattâ ye'tiye | gelinceye kadar |
allâhu | Allah |
bi emri-hî | onun emri |
inne | muhakkak |
allâhe | Allah |
alâ kulli şey'in | herşeye |
kadîrun | kaadir, gücü yeten |
Ehli kitaptan çoğu, hak kendilerine apaçık beyan olduktan sonra, nefslerindeki hasetten dolayı, sizi îmânınızdan sonra küfre döndürebilmeyi (fıska düşürmeyi) isterler. Artık, Allah (bu husustaki) emrini getirinceye kadar bağışlayın ve hoşgörün. Muhakkak ki Allah, herşeye kaadirdir.
BAKARA SURESİ 109. Ayeti Ahmet Varol Meali
Kitap ehlinin çoğu, kendilerine gerçek bütün açıklığıyla belli olduktan sonra sırf kalplerinde size karşı besledikleri kıskançlık duyguları yüzünden sizi iman etmenizden sonra küfüre döndürmek istediler. Siz onlara aldırmayın ve Allah'ın hükmü gelinceye kadar kendi hallerinde bırakın. Şüphesiz Allah her şeye güç yetirendir.
Ahmet Varol