BAKARA SURESİ 129. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
رَبَّنَا وَابْعَثْ فِيهِمْ رَسُولاً مِّنْهُمْ يَتْلُو عَلَيْهِمْ آيَاتِكَ وَيُعَلِّمُهُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَيُزَكِّيهِمْ إِنَّكَ أَنتَ العَزِيزُ الحَكِيمُ ﴿١٢٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
rabbe-nâ
veb'as (ve ib'as)
resûlen
min-hum
yetlû aleyhim
âyâti-ke
ve yuallimu-hum
el kitâbe
ve el hikmete
ve yuzekkî-him
inne-ke
ente
el azîzu
el hakîmu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
rabbe-nâ | Rabbimiz |
veb'as (ve ib'as) | ve beas et, hayata getir, görevlendir 3 - fî-him |
resûlen | bir resûl, elçi, mürşid |
min-hum | onlardan, kendilerinden |
yetlû aleyhim | onlara okur |
âyâti-ke | senin âyetlerin |
ve yuallimu-hum | ve onlara öğretir |
el kitâbe | kitabı |
ve el hikmete | ve hikmeti |
ve yuzekkî-him | ve onları tezkiye eder, nefslerini temiz- ler, tasfiye eder |
inne-ke | muhakkak ki sen |
ente | sen |
el azîzu | azîz, üstün |
el hakîmu | hakîm, hüküm ve hikmet sahibi |
Rabbimiz, onların arasından kendilerinden, onlara Senin âyetlerini tilâvet edecek (okuyup açıklayacak), onlara Kitap’ı (Kuranı Kerim’i) ve hikmeti öğretecek ve onların (nefsini) tezkiye (ve tasfiye) edecek bir resûl beas et (hayata getir). Muhakkak ki Sen, Sen, Azîz’sin, Hakîm’sin.
BAKARA SURESİ 129. Ayeti Harun Yıldırım Meali
“Rabbimiz onlara kendilerinden bir rasûl gönder ki onlara senin âyetlerini okusun, onlara kitap ile hikmeti (sünneti) öğretsin ve onları arındırsın. Şüphesiz Azîz ve Hakîm olan sensin, yalnız sen!"
Harun Yıldırım