BAKARA SURESİ 136. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
قُولُواْ آمَنَّا بِاللّهِ وَمَآ أُنزِلَ إِلَيْنَا وَمَا أُنزِلَ إِلَى إِبْرَاهِيمَ وَإِسْمَاعِيلَ وَإِسْحَقَ وَيَعْقُوبَ وَالأسْبَاطِ وَمَا أُوتِيَ مُوسَى وَعِيسَى وَمَا أُوتِيَ النَّبِيُّونَ مِن رَّبِّهِمْ لاَ نُفَرِّقُ بَيْنَ أَحَدٍ مِّنْهُمْ وَنَحْنُ لَهُ مُسْلِمُونَ ﴿١٣٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kûlû | deyin, söyleyin |
âmennâ | biz îmân ettik |
billâhi (bi allâhi) | Allah'a |
ve mâ unzile | ve indirilene (indirilen şeye) |
ileynâ | bize |
ve mâ unzile | ve indirilene (indirilen şeye) |
ilâ ibrâhîme | İbrâhîm'e |
ve ismâîle | ve İsmail |
ve ishâka | ve İshak |
ve ya'kûbe | ve Yâkub |
ve el esbâtı | ve torunları |
ve mâ ûtiye | ve verilene (verilen şeye) |
mûsâ | Musa |
ve isâ | ve İsa |
ve mâ utiye | ve verilene (verilen şeye) |
en nebiyyûne | nebîler, peygamberler |
min rabbi-him | Rab'leri tarafından |
lâ nuferriku | fark gözetmeyiz, ayırım yapmayız 19 - beyne |
ehadin | biri, birisi |
min-hum | onlardan |
ve nahnu | ve biz |
lehu | onu, ona |
muslimûne | teslim olanlar |
Deyin ki: “Biz Allah’a, bize indirilenlere, İbrâhîm (as.)’a, İsmail (as.)’a, İshak (as.)’a, Yâkub (as.) ve torunlarına indirilenlere, Musa (as.) ve İsa (as.)’ya verilenlere ve (diğer) nebîlere, Rab’leri tarafından verilenlere (sahife, kitap ve vahiylere) îmân ettik. Onların arasından hiçbirini ayırmayız (fark gözetmeyiz). Ve biz, O’na teslim olanlarız.”
BAKARA SURESİ 136. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Ey müminler, Yahûdi ve Hristiyanların sizi kendi dinlerine dâvetlerine karşı şöyle deyin: “ Biz Allah’a ve bize indirilen Kur’an’a, İbrahim ve İsmail ve İshak ve Yakub ve torunlarına indirilenlere, Mûsâ’ya, Îsa’ya verilenlere (kitablara) ve bütün peygamberlere, Rableri tarafından verilen kitablara iman ettik. Onların hiç birini diğerinden ayırt etmeyiz. Biz, ancak Allah’a boyun eğen müslimleriz.”
Ali Fikri Yavuz