Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.


الَّذِينَ آتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يَعْرِفُونَهُ كَمَا يَعْرِفُونَ أَبْنَاءهُمْ وَإِنَّ فَرِيقاً مِّنْهُمْ لَيَكْتُمُونَ الْحَقَّ وَهُمْ يَعْلَمُونَ ﴿١٤٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ellezîne âteynâ-hum el kitâbe ya'rifûne-hu kemâ ya'rifûne ebnâe-hum ve inne ferîkan min-hum le yektumûne el hakka ve hum ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ellezîne o kimseler, onlar
âteynâ-hum onlara verdik, getirdik
el kitâbe kitap
ya'rifûne-hu onu tanırlar, bilirler
kemâ gibi
ya'rifûne tanırlar
ebnâe-hum oğullarını
ve inne ve hiç şüphesiz, muhakkak ki
ferîkan bir fırka, bir grup
min-hum onlardan
le elbette, mutlaka
yektumûne gizlerler
el hakka hakkı
ve hum ve onlar
ya'lemûne biliyorlar

Kendilerine kitap verdiklerimiz, O’na (Hz. Muhammed (S.A.V)’e) kendi oğullarına arif oldukları (tanıdıkları) gibi ariftirler (tanıyıp bilirler). Ve muhakkak ki onlardan bir fırka, hakkı gerçekten bile bile gizliyor.

BAKARA SURESİ 146. Ayeti Hayrat Neşriyat Meali

Kendilerine kitab verdiğimiz kimseler, onu (o peygamberi) kendi oğullarını tanımakta oldukları gibi tanırlar. Buna rağmen şübhesiz onlardan bir fırka, kendileri bile bile gerçekten hakkı gizlerler.

Hayrat Neşriyat