Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.


إِنَّ الَّذِينَ يَكْتُمُونَ مَا أَنزَلَ اللّهُ مِنَ الْكِتَابِ وَيَشْتَرُونَ بِهِ ثَمَنًا قَلِيلاً أُولَئِكَ مَا يَأْكُلُونَ فِي بُطُونِهِمْ إِلاَّ النَّارَ وَلاَ يُكَلِّمُهُمُ اللّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَلاَ يُزَكِّيهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ ﴿١٧٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

inne ellezîne yektumûne enzele allâhu min el kitâbî ve yeşterûne bi-hi semenen kalîlen ulâike ye'kulûne butûni-him illâ en nâre ve lâ yukellimu-hum(u) allâhu yevme el kıyâmeti ve lâ yuzekkî-him ve lehum azâbun elîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
inne muhakkak
ellezîne o kimseler, onlar
yektumûne ketmederler, gizlerler
şey(ler)
enzele indirdi
allâhu Allah
min el kitâbî kitaptan
ve yeşterûne ve satıyorlar
bi-hi onu
semenen bedel, ücret, değer
kalîlen az
ulâike işte onlar
şey(ler)
ye'kulûne yiyorlar
içinde
butûni-him (onların) karınları
illâ ancak, sadece, den başka
en nâre ateş
ve lâ yukellimu-hum(u) ve onlarla konuşmaz
allâhu Allah
yevme el kıyâmeti kıyâmet günü
ve lâ yuzekkî-him ve onları tezkiye etmez, temize çıkarmaz, temizlemez
ve lehum ve onlar için, onlara (vardır)
azâbun azap
elîmun acıklı, elîm

Muhakkak ki onlar, Allah’ın indirdiği Kitap’tan bir şeyleri gizlerler ve onu az bir bedelle satarlar. İşte onların yedikleri (bu rüşvet), karınlarında ateşten başka bir şey olmaz. Ve kıyâmet günü Allah, onlarla konuşmayacak ve onları tezkiye de etmeyecek (temize de çıkarılmayacaklar). Ve onlar için elîm bir azap vardır.

BAKARA SURESİ 174. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali

Allah'ın indirdiği vahiyden bazı kısımları gizleyenler ve bunu az bir kazanç karşılığı değiştirenlere gelince; işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmazlar. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmaz ve onları temize de çıkarmaz. Onlara acıklı bir azap vardır.

Cemal Külünkoğlu