BAKARA SURESİ 19. Ayeti Diyanet Vakfi Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
أَوْ كَصَيِّبٍ مِّنَ السَّمَاء فِيهِ ظُلُمَاتٌ وَرَعْدٌ وَبَرْقٌ يَجْعَلُونَ أَصْابِعَهُمْ فِي آذَانِهِم مِّنَ الصَّوَاعِقِ حَذَرَ الْمَوْتِ واللّهُ مُحِيطٌ بِالْكافِرِينَ ﴿١٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ev
ke sayyibin
min es semâi
fî-hi
zulumâtun
ve ra'dun
ve berkun
yec'alûne
esâbia-hum
fî âzâni-him
min es savâiki
hazara
el mevt (mevti)
ve allâhu
muhîtun
bi el kâfirîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ev | veya |
ke sayyibin | yağmur gibi |
min es semâi | semadan, gökyüzünden |
fî-hi | onun içinde vardır |
zulumâtun | zulmet, karanlıklar |
ve ra'dun | ve gök gürlemesi, gök gürültüsü |
ve berkun | ve şimşek |
yec'alûne | kılarlar, yaparlar |
esâbia-hum | onların parmakları, parmakları |
fî âzâni-him | kulaklarının içine, kulaklarına |
min es savâiki | yıldırımlardan |
hazara | korku |
el mevt (mevti) | ölüm |
ve allâhu | ve Allah |
muhîtun | ihata eden, kuşatan |
bi el kâfirîne | kâfirleri |
Veya (onlar), gökten boşanan, içinde karanlıklar, gök gürlemesi ve şimşek bulunan bir yağmura (tutulmuş) gibidirler. Yıldırımların (dehşetinden) ölüm korkusuyla kulaklarını parmaklarıyla tıkarlar. Ve Allah, kâfirleri kuşatandır.
BAKARA SURESİ 19. Ayeti Diyanet Vakfi Meali
Yahut (onların durumu), gökten sağanak halinde boşanan, içinde yoğun karanlıklar, gürültü ve şimşek bulunan yağmur(a tutulmuş kimselerin durumu) gibidir. O münafıklar yıldırımlardan gelecek ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Halbuki Allah, kâfirleri çepeçevre kuşatmıştır.
Diyanet Vakfi