Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.


أَمْ حَسِبْتُمْ أَن تَدْخُلُواْ الْجَنَّةَ وَلَمَّا يَأْتِكُم مَّثَلُ الَّذِينَ خَلَوْاْ مِن قَبْلِكُم مَّسَّتْهُمُ الْبَأْسَاء وَالضَّرَّاء وَزُلْزِلُواْ حَتَّى يَقُولَ الرَّسُولُ وَالَّذِينَ آمَنُواْ مَعَهُ مَتَى نَصْرُ اللّهِ أَلا إِنَّ نَصْرَ اللّهِ قَرِيبٌ ﴿٢١٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

em hasibtum en tedhulû el cennete ve lemmâ ye'ti-kum mesele ellezîne halev min kabli-kum messet-hum el be'sâu ve ed darrâu ve zulzilû hattâ yekûle er resûlu ve ellezîne âmenû mea-hu metâ nasrullâhi (nasru allâhi) e lâ inne nasrallâhi (nasra allâhi) karîbun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
em hasibtum yoksa zan mı ettiniz
en tedhulû girmeniz
el cennete cennet
ve lemmâ ve olmadıkça
ye'ti-kum size gelir
mesele durum, haller
ellezîne o kimseler, onlar
halev gelip geçti
min kabli-kum sizden önce
messet-hum onlara dokundu, isabet etti, başına geldi
el be'sâu şiddetli belâ
ve ed darrâu ve darlık, zarar, sıkıntı, felâket
ve zulzilû ve sarsıldılar
hattâ olacak kadar
yekûle söyleyecek, diyecek
er resûlu resûl
ve ellezîne ve o kimseler, onlar
âmenû âmenû oldular, îmân ettiler
mea-hu onun yanında
metâ ne zaman
nasrullâhi (nasru allâhi) Allah'ın yardımı
e lâ değil mi, (öyle) değil mi
inne nasrallâhi (nasra allâhi) muhakkak ki, mutlaka Allah'ın yardımı
karîbun yakın

Yoksa siz, kendinizden önce yaşayanların başına gelenlerin, sizin de başınıza gelmedikçe, cennete gireceğinizi mi zannettiniz? Onlara (öyle) şiddetli belâ ve sıkıntılar (felâketler) dokundu ki, resûl ve onun yanındaki âmenû olanlar: “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar sarsıldılar. Allah’ın yardımı gerçekten yakın değil mi?

BAKARA SURESİ 214. Ayeti Ali Ünal Meali

(Bu tarihî sürecin ortaya koyduğu gerçek dururken,) sizden önce geçenlerin başlarına gelenler sizin de başınıza gelmeden Cennet’e gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle sıkıntı ve mihnetler, öyle çetin zaruretler dokundu ve öylesine sarsıldılar ki, başlarında bulunan rasûl ve beraberindeki iman edenler, “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek hale geldiler. Bilin ki, Allah’ın yardımı yakındır.

Ali Ünal