Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.


فِي الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ وَيَسْأَلُونَكَ عَنِ الْيَتَامَى قُلْ إِصْلاَحٌ لَّهُمْ خَيْرٌ وَإِنْ تُخَالِطُوهُمْ فَإِخْوَانُكُمْ وَاللّهُ يَعْلَمُ الْمُفْسِدَ مِنَ الْمُصْلِحِ وَلَوْ شَاء اللّهُ لأعْنَتَكُمْ إِنَّ اللّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ ﴿٢٢٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fî ed dunyâ ve el âhirati ve yes'elûne-ke an el yetâmâ kul ıslâhun lehum hayrun ve in tuhâlitû-hum fe ıhvânu-kum ve allâhu ya'lemu el mufside min el muslihi ve lev şâallâhu (şâe allâhu) le a'nete-kum inne allâhe azîzun hakîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fî ed dunyâ dünya hakkında, dünyada
ve el âhirati ve ahiret
ve yes'elûne-ke ve sana soruyorlar, sorarlar
an el yetâmâ yetimlerden
kul de, söyle,
ıslâhun ıslâh etmek, düzeltmek
lehum onları
hayrun hayır, hayırlı
ve in tuhâlitû-hum ve eğer onlara karışırsanız, katılırsanız
fe artık, o zaman
ıhvânu-kum sizin kardeşleriniz
ve allâhu ve Allah
ya'lemu bilir
el mufside fesat çıkaranlar
min el muslihi ıslâh edenlerden
ve lev ve şâyet, olsa, ise
şâallâhu (şâe allâhu) Allah diledi
le elbette, mutlaka
a'nete-kum sizi sıkıntıya soktu
inne allâhe muhakkak ki Allah
azîzun azîzdir, üstündür
hakîmun hakîmdir, hüküm ve hikmet sahibidir

Dünya ve ahiret hakkında ve yetimlerden sana soruyorlar. De ki: “Onları ıslah etmek (durumlarını düzeltmek) hayırlıdır. Eğer onlara karışırsanız (birarada yaşarsanız), artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Ve Allah, fesat çıkaranı,ıslâh edenden (ayırıp) bilir. Eğer Allah dileseydi, elbette sizi sıkıntıya sokardı. Muhakkak ki Allah, Azîz’dir (üstündür), Hakîm’dir (hüküm ve hikmet sahibidir).

BAKARA SURESİ 220. Ayeti Ali Ünal Meali

Dünya ve Âhiret (hayatı ve gerçekleri) hakkında. Sana yetimler konusunda (nasıl davranacaklarını) da soruyorlar. De ki: “(Mallarını kullanmada haksızlık yaparım endişesiyle onları sahiplenmeyi bırakmaktansa,) onların iyiliği neyi gerektiriyorsa onu yapmak daha hayırlıdır. Eğer onları içinize alır ve onlarla birlikte olursanız, onlar zaten dinde kardeşlerinizdir; (kardeşliğin gereği de, kardeşlerin ıslah ve faydası için çalışmaktır). Allah, kimin bozguncu ve karıştırıcı, kimin de ıslah edici olduğunu bilir. Eğer Allah dilemiş olsaydı işinizi sarpa sardırır, onu altından kalkamayacağınız yükümlülüklerle zorlaştırırdı. Şüphesiz Allah, izzet ve ululuk sahibi, her işte üstün ve mutlak galiptir; her hüküm ve icraatında pek çok hikmetler bulunandır.

Ali Ünal