Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.


اللّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ لَّهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مَن ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِّنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاء وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَلاَ يَؤُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ ﴿٢٥٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

allâhu lâ ilâhe illâ huve el hayyu el kayyûmu lâ te'huzu-hu sinetun ve lâ nevmun lehu mâ fî es semâvâti ve mâ fi el ardı men zâ ellezî yeşfeu inde-hu illâ bi izni-hi ya'lemu mâ beyne eydî-him ve mâ halfe-hum ve lâ yuhîtûne bi şey min ilmi-hi illâ bi mâ şâe vesia kursiyyu-hu es semâvâti ve el arda ve lâ yeûdu-hu hıfzu-humâ ve huve el aliyyu el azîmu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
allâhu Allah
lâ ilâhe ilâh yoktur
illâ ancak, sadece, den başka
huve o
el hayyu hayy olan, diri olan, canlı olan
el kayyûmu kayyum olan, zatı ile daimî, bâki olan, herşeyi (kâinatı) idare eden
lâ te'huzu-hu onu almaz (ona olmaz)
sinetun uyuklama hali
ve lâ nevmun ve uyku yoktur, olmaz
lehu onun
mâ fî es semâvâti göklerde olan şeyler
ve mâ fi el ardı ve yeryüzünde olan şeyler
men zâ kim sahiptir (yetkiye sahiptir)
ellezî o kimse ki, o ki
yeşfeu şefaat eder
inde-hu onun katında, yanında
illâ ancak, sadece, den başka
bi izni-hi onun izni ile
ya'lemu bilir
mâ beyne eydî-him onların elleri arasında olan şeyler, onların önlerindeki
ve mâ halfe-hum ve onların arkalarında olan şeyler
ve lâ yuhîtûne ve ihata edemez, kavrayamaz,
bi şey bir şey
min ilmi-hi onun ilminden
illâ ancak, hariç, den başka
bi mâ şâe dilediği şey, dilediği
vesia (geniştir) kapladı, kuşattı, kapsadı
kursiyyu-hu onun kürsüsü
es semâvâti semalar, gökler
ve el arda ve arz, yeryüzü
ve lâ yeûdu-hu ve ona ağır, zor gelmez
hıfzu-humâ onları (o ikisini) koruma, muhafaza etme
ve huve ve o
el aliyyu âlâ, çok ulu, çok yüce
el azîmu azîm, büyük

Allah ki, O’ndan başka ilâh yoktur (Sadece O vardır). Hayy’dır Kayyum’dur. O’nu ne bir uyuklama ve ne de bir uyku hali tutmaz. Göklerde ve yerde olan herşey O’nundur. O'nun izni olmadan, O’nun katında kim şefaat etme yetkisine sahiptir? Onların önlerinde ve arkalarında olanları (geçmiş ve geleceklerini) bilir. Ve O’nun lminden, O’nun dilediğinden başka bir şey ihata edemezler (kavrayamazlar). O’nun kürsüsü gökleri ve yeri kaplamıştır. Ve o ikisini muhafaza etmek (yerlerin ve göklerin dengesini korumak, gözetmek), Kendisine zor gelmez ve O Alâ’dır (çok yücedir), Azîm’dir (çok büyüktür).

BAKARA SURESİ 255. Ayeti Ömer Öngüt Meali

Allah o Allah'tır ki, kendisinden başka hiçbir ilâh yoktur. O Hayy ve Kayyum'dur. (Ezelî ve ebedî hayat ile bâkidir. Zât ve kemâl sıfatları ile her şeye hâkim olup, bütün varlıklar O'nunla kâimdir). O'nu uyuklama da uyku da tutmaz. Göklerde ve yerde olanların hepsi O'nundur. O'nun izni olmadan, katında kim şefaat edebilir? O, kullarının işlediklerini ve işleyeceklerini bilir. O'nun dilediğinden başka, insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi kavrayamazlar. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri kuşatmıştır. Gökleri ve yeri koruyup gözetmek kendisine ağır gelmez. O öyle yüce, öyle azametlidir.

Ömer Öngüt