Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.


أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِي حَآجَّ إِبْرَاهِيمَ فِي رِبِّهِ أَنْ آتَاهُ اللّهُ الْمُلْكَ إِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّيَ الَّذِي يُحْيِي وَيُمِيتُ قَالَ أَنَا أُحْيِي وَأُمِيتُ قَالَ إِبْرَاهِيمُ فَإِنَّ اللّهَ يَأْتِي بِالشَّمْسِ مِنَ الْمَشْرِقِ فَأْتِ بِهَا مِنَ الْمَغْرِبِ فَبُهِتَ الَّذِي كَفَرَ وَاللّهُ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ ﴿٢٥٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e lem tera ilâ ellezî hâcce ibrâhîme fî rabbi-hi en âtâ-hu allâhu el mulke iz kâle ibrâhîmu rabbiye ellezî yuhyî ve yumîtu kâle ene uhyî ve umîtu kâle ibrâhîmu fe inne allâhe ye'tî bi eş şemsi min el maşrıkı fe'ti bi-hâ min el magribi fe buhite ellezî kefere vallâhu lâ yehdi el kavme ez zâlimîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e lem tera ilâ ... a bakmadın mı, görmedin mi
ellezî o kimse, o
hâcce tartıştı
ibrâhîme İbrâhîm
fî rabbi-hi onun Rabbi hakkında
en âtâ-hu ona vermesi
allâhu Allah
el mulke mülk, meliklik, hükümdarlık
iz kâle demişti
ibrâhîmu İbrâhîm
rabbiye benim Rabbim
ellezî ki o, o ki
yuhyî diriltir
ve yumîtu ve öldürür
kâle dedi
ene ben
uhyî diriltirim
ve umîtu ve öldürürüm
kâle dedi
ibrâhîmu İbrâhîm
fe öyleyse, işte
inne allâhe muhakkak ki Allah
ye'tî getirir
bi eş şemsi güneşi
min el maşrıkı şarktan, doğudan
fe'ti bi-hâ o zaman, öyleyse, haydi onu getir
min el magribi garbtan, batıdan
fe o zaman
buhite şaşırdı kaldı, afalladı
ellezî o kimse, o
kefere inkâr etti
vallâhu ve Allah
lâ yehdi hidayete erdirmez
el kavme kavim, topluluk
ez zâlimîne zalimler

Allah’ın kendisine meliklik (hükümdarlık) vermesi sebebiyle (azarak) Rabbi hakkında İbrâhîm ile tartışan kimseyi görmedin mi? İbrâhîm (a.s) (ona): “Benim Rabbim ki O, diriltir ve öldürür.”demişti. (O da): “Ben de diriltir ve öldürürüm.”dedi. İbrâhîm (a.s): “Öyleyse muhakkak ki Allah, Güneş’i doğudan getiriyor, haydi sen de onu batıdan getir.”dedi. O zaman (Allah’ı) inkâr eden kimse şaşırıp kaldı (cevap veremedi). Allah zâlimler kavmini hidayete erdirmez.

BAKARA SURESİ 258. Ayeti Ahmed Hulusi Meali

Allâh, kendisine hükümdarlık verdiği için, İbrahim ile Rabbi konusunda tartışanı görmedin mi? İbrahim: "Benim Rabbim O'dur ki diriltir ve öldürür" dediğinde, o da :"Ben de diriltir ve öldürürüm" dedi. İbrahim: "Allâh Güneş'i doğudan doğduruyor, hadi sen batıdan doğdur bakalım" dediğinde ise, o kâfir (hakikati örten) apışıp kaldı! Allâh zâlimler topluluğuna hidâyet etmez.

Ahmed Hulusi