BAKARA SURESİ 26. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
إِنَّ اللَّهَ لاَ يَسْتَحْيِي أَن يَضْرِبَ مَثَلاً مَّا بَعُوضَةً فَمَا فَوْقَهَا فَأَمَّا الَّذِينَ آمَنُواْ فَيَعْلَمُونَ أَنَّهُ الْحَقُّ مِن رَّبِّهِمْ وَأَمَّا الَّذِينَ كَفَرُواْ فَيَقُولُونَ مَاذَا أَرَادَ اللَّهُ بِهَذَا مَثَلاً يُضِلُّ بِهِ كَثِيراً وَيَهْدِي بِهِ كَثِيراً وَمَا يُضِلُّ بِهِ إِلاَّ الْفَاسِقِينَ ﴿٢٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
inne | muhakkak ki, hiç şüphesiz |
allâhe | Allah |
lâ yestahyî | çekinmez |
en yadribe meselen | darbı mesel, misal, örnek vermek |
mâ | şey |
beûdaten | sivrisinek |
fe | fakat, hatta |
mâ | şey |
fevka-hâ | onun üstünde |
fe emmâ | fakat, ama, ise |
ellezîne âmenû | âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler |
fe | artık, bundan sonra, böylece |
ya'lemûne | bilirler |
enne-hû | onun olduğu |
el hakk | hak |
min rabbi-him | Rab'lerinden |
ve emmâ | ve fakat, ama |
ellezîne | onlar |
keferû | inkâr ettiler, kâfir oldular |
fe | o zaman, böylece |
yekûlûne | derler |
mâzâ | ne |
erâde | diledi |
allâhu | Allah |
bi hâzâ | bununla |
meselen | misal, örnek |
yudıllu | dalâlette bırakır |
bi-hi kesîran | onunla çoğunu |
ve yehdî | ve hidayete erdirir |
bi-hi kesîran | onunla çoğunu |
ve mâ yudıllu | ve dalâlette bırakmaz |
bi-hi | onunla |
illâ | ancak, sadece, den başka |
el fâsıkîne | fasıklar, fıska düşenler |
Muhakkak ki Allah bir sivrisineği, hatta onun üstünde olanı da misal vermekten çekinmez. Fakat âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler), onun Rab’lerinden bir hak olduğunu bilirler. Kâfirler (Allah’a ulaşmayı dilemeyenler) ise: “Allah, bu misalle ne demek istedi?” derler. (Allah) onunla birçoğunu dalâlette bırakır, birçoğunu da onunla hidayete erdirir. Ve onunla fâsıklardan başkasını dalâlette bırakmaz.
BAKARA SURESİ 26. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Allâh, bir sivrisineği hattâ onun da üstünde olan(ondan daha zayıf bir varlığ)ı misal vermekten utanmaz. İnananlar onun, Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. İnkâr edenler ise: "Allâh, bu misalle ne demek istedi?" derler. (Allâh), onunla birçoğunu saptırır ve yine onunla birçoğunu yola getirir. Onunla sadece fâsıkları saptırır.
Süleyman Ateş