Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.


وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلاَئِكَةِ إِنِّي جَاعِلٌ فِي الأَرْضِ خَلِيفَةً قَالُواْ أَتَجْعَلُ فِيهَا مَن يُفْسِدُ فِيهَا وَيَسْفِكُ الدِّمَاء وَنَحْنُ نُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَ قَالَ إِنِّي أَعْلَمُ مَا لاَ تَعْلَمُونَ ﴿٣٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve iz kâle rabbu-ke li el melâiketi innî câilun fî el ardı halîfeten kâlû e tec'alu fî-hâ men yufsidu fî-hâ ve yesfiku ed dimâe ve nahnu nusebbihu bi hamdi-ke ve nukaddisu leke kâle innî a'lemu mâ lâ tâ'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve iz kâle ve demişti
rabbu-ke senin Rabbin
li el melâiketi meleklere
innî muhakkak ki ben
câilun kılan, yapan, yapacak olan
fî el ardı yeryüzünde
halîfeten halife
kâlû dediler
e tec'alu kılacak mısın, yapacak mısın
fî-hâ orada
men kimse, kişi (birisi)
yufsidu fesat çıkarır, bozgunculuk yapar
fî-hâ orada
ve yesfiku ve (kan) akıtır, (kan) döker
ed dimâe kan
ve nahnu ve biz
nusebbihu tesbih ediyoruz, yüceltiyoruz,
bi hamdi-ke seni hamd ile, hamdinle
ve nukaddisu ve takdis ediyoruz, mukaddes
leke seni
kâle dedi
innî a'lemu muhakkak ki ben bilirim
mâ lâ tâ'lemûne sizin bilmediğiniz şeyleri

Ve Rabbin meleklere: “Muhakkak ki Ben yeryüzünde bir halife kılacağım.” demişti. (Melekler de): “Orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Biz Seni, hamd ile tesbih ve seni takdis ediyoruz.” dediler. (Rabbin de): “Muhakkak ki ben, sizin bilmediklerinizi bilirim.” buyurdu.

BAKARA SURESİ 30. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Yâd et o zamanı ki, Rabbin meleklere «Ben yeryüzünde muhakkak bir halife kılacağım» diye buyurmuştu. Melekler de, «Yeryüzünde fesad çıkaracak, kanlar dökecek kimseyi mi yaratacaksın? Bizler ise Sana hamd ile tesbih eder, Seni takdîs eyleriz» demişlerdi. «Şüphe yok ki sizin bilmeyeceğiniz şeyleri Ben bilirim,» diye buyurmuştur.

Ömer Nasuhi Bilmen