Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.


وَإِذْ فَرَقْنَا بِكُمُ الْبَحْرَ فَأَنجَيْنَاكُمْ وَأَغْرَقْنَا آلَ فِرْعَوْنَ وَأَنتُمْ تَنظُرُونَ ﴿٥٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve iz faraknâ bi-kum el bahre fe enceynâ-kum ve agraknâ âle fir'avne ve entum tenzurûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve iz ve olduğu zaman, olmuştu
faraknâ biz ayırdık, yardık
bi-kum size, sizin için
el bahre deniz
fe o zaman, böylece
enceynâ-kum biz sizi kurtardık
ve agraknâ ve biz boğduk
âle fir'avne firavun ailesi
ve entum ve siz
tenzurûne bakıyorsunuz, görüyorsunuz

Ve sizin için denizi yarmış, böylece sizi kurtarıp firavun ailesini boğmuştuk. Ve siz de (bunu) görüyordunuz.

BAKARA SURESİ 50. Ayeti Ali Ünal Meali

(Mısır’da yıllarca süren mücadelelerin ardından emrimiz ve yol göstermemizle oradan çıkma teşebbüsünde bulunduğunuz anda denizin kenarına gelmiş ve Firavun, ordusuyla tam arkanızdan yetişmişken) denizi sizin için yarıp sizi kurtarmış ve Firavun oligarşisini boğmuştuk; (Allah’ın, hiçbir katkınız bulunmayan tam bir inayeti olarak onlar boğulurken) siz sadece seyrediyordunuz.

Ali Ünal