Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.


وَقَالُواْ قُلُوبُنَا غُلْفٌ بَل لَّعَنَهُمُ اللَّه بِكُفْرِهِمْ فَقَلِيلاً مَّا يُؤْمِنُونَ ﴿٨٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kâlû kulûbu-nâ gulfun bel leane-hum allâhu bi kufri-him fe kalîlen mâ yu'minûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kâlû ve dediler
kulûbu-nâ bizim kalbimiz
gulfun kılıflı, örtülü
bel hayır, bilâkis
leane-hum allâhu Allah onları lânetledi
bi kufri-him onların küfürleri, inkârları sebebi ile
fe o zaman, bu yüzden
kalîlen mâ ne kadar az, pek az
yu'minûne îmân ediyorlar

Ve dediler ki: “Bizim kalplerimiz kılıflıdır.” Hayır, Allah, küfürleri (sebebi) ile onları lânetledi. Bu sebeble ne kadar az îmân ediyorlar.

BAKARA SURESİ 88. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali

Yahûdiler, Kur’an’ı anlamak ve bu kelâmı kabul etmek hususunda: “-Kalblerimiz örtülü ve kılıflıdır.” dediler. Öyle değil, bilâkis Allah onları küfürleri sebebiyle rahmetinden kovmuştur. Onlardan (İbni Selâm ve arkadaşları gibi) ancak az kimseler iman ederler.

Ali Fikri Yavuz