BAKARA SURESİ 93. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
وَإِذْ أَخَذْنَا مِيثَاقَكُمْ وَرَفَعْنَا فَوْقَكُمُ الطُّورَ خُذُواْ مَا آتَيْنَاكُم بِقُوَّةٍ وَاسْمَعُواْ قَالُواْ سَمِعْنَا وَعَصَيْنَا وَأُشْرِبُواْ فِي قُلُوبِهِمُ الْعِجْلَ بِكُفْرِهِمْ قُلْ بِئْسَمَا يَأْمُرُكُمْ بِهِ إِيمَانُكُمْ إِن كُنتُمْ مُّؤْمِنِينَ ﴿٩٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve iz ehaznâ | ve biz almıştık |
mîsâka-kum | sizin misakinizi, kesin sözünüzü |
ve refa'nâ | ve yükselttik, kaldırdık |
fevka-kum | sizin üstünüz |
et tûra | Tur Dağı |
huzû | alın |
mâ âteynâ-kum | size verdiğimiz şey |
bi kuvvetin | kuvvetle |
ve ismeû | ve işitin, dinleyin |
kâlû | dediler |
semi'nâ | işittik |
ve aseynâ | ve biz asi olduk, isyan ettik |
ve uşribû | ve içirildiler, içlerine sindirildi, yerleştirildi |
fî kulûbi-him | onların kalplerinin içine, kalplerine |
el icle | buzağı |
bi kufri-him | küfürleri sebebiyle |
kul | söyle, de |
bi'se mâ | ne kötü şey |
ye'muru-kum | size emrediyor |
bi-hi îmânu-kum | onunla sizin îmânınız |
in kuntum mu'minîne | eğer mü'minler iseniz |
Ve sizden, misak almış ve Tur’u üstünüze yükseltmiştik. Size verdiğimiz şeyi (Tevrat’ı) kuvvetle alın ve (emirlerimizi) işitin (demiştik). “İşittik ve isyan ettik.” dediler. Küfürleri sebebiyle buzağı (sevgisi) onların kalplerine içirildi (yerleştirildi). De ki: “Eğer siz mü’min kimseler iseniz, îmânınızın onunla size emrettiği şey ne kötü.
BAKARA SURESİ 93. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Bir zamanlar sizin kesin sözünüzü, taahhüdünüzü aldığımızı hatırlayın.Tûr’u üstünüze kaldırıp;
Ahmet Tekin
'Size verdiğimiz kitaba, sıkı sıkı sarılın, sorumluluğuna pürdikkat sahip çıkın, iyice kulak verin' demiştik. Onlar:
'Sözünü duyduk ve emrine isyân ettik' dediler. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrarları sebebiyle kalplerine, akıllarına buzağı putunu yerleştirdiler. Onlara:
'Mü’min olmakla alâkanız varsa eğer, imanınız size ne kötü şey emrediyor, ne kötü rehberlik ediyor' de.