Mekke döneminde inmiştir. 59 âyettir. Sûre, adını onuncu âyette geçen “duhân” kelimesinden almıştır. Duhan, duman demektir.


إِنَّا كَاشِفُو الْعَذَابِ قَلِيلًا إِنَّكُمْ عَائِدُونَ ﴿١٥﴾


DUHÂN SURESİ 15. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

innâ kâşifû el azâbi kalîlen inne-kum âidûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
innâ muhakkak ki biz
kâşifû giderenler, kaldıranlar
el azâbi azap
kalîlen az, biraz
inne-kum muhakkak ki siz
âidûne dönecek olanlar

Muhakkak ki Biz, azabı biraz kaldırsak (bile), şüphesiz ki siz (şirke) dönecek olanlarsınız.

DUHÂN SURESİ 15. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Biz bu azabı kısa bir süre kaldıracağız, siz de yine eski hâlinize döneceksiniz.

Diyanet İşleri

Şüphe yok ki birazcık gidereceğiz azâbı, fakat gene şüphe yok ki kâfirliğe döneceksiniz.

Abdulbaki Gölpınarlı

Biz azabı birazcık kaldıracağız, ama siz yine (eski halinize) döneceksiniz.

Adem Uğur

Muhakkak ki biz o azabı birazcık açıp kaldırırız. . . (Ne var ki) siz eski hâlinize geri dönersiniz.

Ahmed Hulusi

Biz, o azâbı sizden birazcık kaldırırız. Ama siz mutlaka, eski halinize dönersiniz.

Ahmet Tekin

Biz azabı az bir süre kaldıracağız ama siz yine (küfre) döneceksiniz.

Ahmet Varol

Biz sizden bu azabı biraz açıp gidereceğiz; (ama yine) dönecek olanlarsınız siz.

Ali Bulaç

Biz o (vaadettiğimiz açlıktan ibaret) azabı biraz kaldıracağız. Fakat siz yine (küfre) döneceksiniz.

Ali Fikri Yavuz

N/A

Bekir Sadak

Biz, azabı elbette sizden biraz kaldıracağız ama siz (yine de inkâr ve kötülüğe) döneceksiniz.

Celal Yıldırım

Biz sizden azabı az bir süre için kaldıracağız, siz yine de eski inkarcılığınıza döneceksiniz.

Diyanet İşleri (eski)

Biz azabı birazcık kaldıracağız, ama siz yine (eski halinize) döneceksiniz.

Diyanet Vakfi

Biz azabı birazcık kaldıracağız; ama siz yine döneceksiniz.

Edip Yüksel

Biz o azâbı biraz biraz açacağız, fakat siz yine döneceksiniz

Elmalılı Hamdi Yazır

Biz o azabı biraz açacağız, fakat siz yine (eski halinize) döneceksiniz.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Biz o azabı sizden birazcık kaldırırız. Ama siz mutlaka eski halinize dönersiniz.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Biz sizden azabı birazcık kaldıracağız, fakat siz yine inkara döneceksiniz.

Seyyid Kutub

Biz sizden bu azabı biraz açıp gidereceğiz; (ama yine) dönecek olanlarsınız siz.

Gültekin Onan

Biz bu (duman) azâbı (nı) biraz açıp kaldıracağız. (Fakat) siz, şübhe yok ki, tekrar dönücülersiniz.

Hasan Basri Çantay

Şübhesiz ki biz, (sizden) azâbı biraz açı(verip kaldırı)cılarız; (ama) siz gerçekten yine (küfre) dönecek olan kimselersiniz.

Hayrat Neşriyat

Biz, az bir süre için azabı kaldıracağız. Ama siz, eski halinize döneceksiniz.

İbni Kesir

Biz (yine de) bu azabı kısa bir süre erteleyeceğiz, oysa siz (kendi saplantılarınıza) yeniden döneceksiniz; (ama)

Muhammed Esed

Muhakkak Biz, o azabı biraz açıcılarız, sizler ise şüphe yok ki, dönüvericilersiniz.

Ömer Nasuhi Bilmen

Biz, azabı biraz kaldıracağız, siz tekrar (eski halinize) döneceksiniz.

Ömer Öngüt

-Biz, azabı biraz kaldırırız siz de tekrar dönerseniz.

Şaban Piriş

Azabı üzerinizden biraz kaldıracağız, fakat siz yine eski halinize döneceksiniz.

Suat Yıldırım

Biz sizden azâbı birazcık kaldırırız ama siz yine (inkârınıza) dönersiniz.

Süleyman Ateş

Biz sizden bu azabı biraz açıp gidereceğiz; (ama yine) dönecek olanlarsınız siz.

Tefhim-ul Kuran

Biz azabı biraz kaldıracak olsak siz yine inkâra dönersiniz.

Ümit Şimşek

Biz azabı biraz kaldırırız; siz eski halinize tekrar dönersiniz.

Yaşar Nuri Öztürk

Biz yine de bu azabı birazıcık kaldıracağız, oysa siz kendi saplantılarınıza yeniden döneceksiniz, ama

Abdullah Parlıyan

Biz azabı biraz kaldırırsak, siz yine eski halinize dönersiniz.

Bayraktar Bayraklı

Biz, az bir süre için (bu) azabı (sizden) kaldıracağız. Ama siz, (azap kalktıktan sonra eski halinize) döneceksiniz.

Cemal Külünkoğlu

Biz sizden bu azabı biraz açıp gidereceğiz; (ama yine inkâra) dönecek olanlarsınız siz.

Kadri Çelik

Haydi o azabı bir süreliğine kaldıralım; siz hemen eski halinize döner (ve tekrar aynı cezaya çarptırılır, en sonunda da ebedî azaba müstahak olursunuz),

Ali Ünal

Biz sizden bu azabı biraz açıpgidereceğiz; fakat şüphesiz siz, yine geri dönenlersiniz.

Harun Yıldırım

Elbet Biz cezayı bir süreliğine askıya alacağız, fakat siz yine (eski halinize) döneceksiniz.

Mustafa İslamoğlu

Biz azabı birazcık kaldırırız, ancak siz yine de eski halinize dönersiniz.

Sadık Türkmen

(Dünyadaki) Azabı kaldıracak yine biziz ve kesinlikle bize dönücülersiniz.

İlyas Yorulmaz

Muhakkak ki Biz, azabı biraz kaldırsak (bile), şüphesiz ki siz (şirke) dönecek olanlarsınız.

İmam İskender Ali Mihr