DUHÂN SURESİ 34. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 59 âyettir. Sûre, adını onuncu âyette geçen “duhân” kelimesinden almıştır. Duhan, duman demektir.
إِنَّ هَؤُلَاء لَيَقُولُونَ ﴿٣٤﴾
DUHÂN SURESİ 34. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
inne | muhakkak, gerçekten |
hâulâi | bunlar |
le | mutlaka, elbette |
yekûlûne | derler, diyecekler |
Gerçekten onlar, mutlaka diyecekler ki.
DUHÂN SURESİ 34. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
(34-35) Bunlar (müşrikler) diyorlar ki: “İlk ölümümüzden başka bir ölüm yoktur. Biz diriltilecek değiliz.”
Diyanet İşleri
Gerçekten de şunlar elbette derler ki.
Abdulbaki Gölpınarlı
Onlar (müşrikler) diyorlar ki:
Adem Uğur
Muhakkak ki bunlar şöyle derler:
Ahmed Hulusi
Şu kâfirler, elbette diyorlar.
Ahmet Tekin
Şüphesiz bunlar diyorlar ki:
Ahmet Varol
Muhakkak, bunlar da diyorlar ki:
Ali Bulaç
Fakat (Ey Rasûlüm, senin kavmin olan) şunlar diyorlar ki:
Ali Fikri Yavuz
(34-36) Dogrusu inkarcilar, «Olum bir defadir, tekrar diriltilmeyecegiz. Eger dogru sozlu iseniz bize babalarimizi getirsenize» derler.
Bekir Sadak
(34-35) Şüphesiz bunlar (inkarcı sapıklar) diyorlar ki: Ancak bizim ilk ölümümüz var, ötesi yoktur ve biz yeniden dirilip kaldırılacak da değiliz.
Celal Yıldırım
(34-36) Doğrusu inkarcılar, 'Ölum bir defadır, tekrar diriltilmeyeceğiz. Eğer doğru sözlü iseniz bize babalarımızı getirsenize' derler.
Diyanet İşleri (eski)
(34-36) Onlar (müşrikler) diyorlar ki: İlk ölümümüzden sonra bir şey yoktur. Biz diriltilecek değiliz. Doğru söylüyorsanız, atalarımızı getirin.
Diyanet Vakfi
Şunlar da diyorlar ki:
Edip Yüksel
Fakat şu berikiler diyorlar ki:
Elmalılı Hamdi Yazır
Fakat şu (beriki) kafirler diyorlar ki:
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Gerçekten şu kâfirler diyorlar ki:
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Bu inkarcılar da diyorlar ki:
Seyyid Kutub
Muhakkak, bunlar da diyorlar ki:
Gültekin Onan
(34-35) Hakıykat, şunlar mutlakaa: «O (ölüm), derler, ilk ölümümüzden başka (bir şey) değildir. Biz yeniden diriltilib kaldırılacak değiliz».
Hasan Basri Çantay
(34-35) (Ey Resûlüm!) Şübhesiz bunlar (o sana inanmayanlar), gerçekten diyorlar ki: 'O (ölüm), ancak (dünyadaki) ilk ölümümüzdür. Biz (bundan sonra) diriltilecek kimseler de değiliz.'
Hayrat Neşriyat
Bunlar gerçekten derler ki:
İbni Kesir
(Şimdi) bakın, bu (insan)lar derler ki:
Muhammed Esed
Muhakkak ki, işte onlar elbette diyeceklerdir ki:
Ömer Nasuhi Bilmen
Bunlar ise şöyle diyorlar:
Ömer Öngüt
Bunlar ise diyorlar ki:
Şaban Piriş
(34-36) (Mekke müşrikleri ise), derler ki: "Biz bir kere öldük mü iş biter, artık dirilmemiz mümkün değil. Ama siz dirilme iddianızda tutarlı iseniz, daha önce gelip geçmiş atalarımızı diriltin de görelim!"
Suat Yıldırım
Şunlar (Kureyş kâfirleri) de diyorlar ki:
Süleyman Ateş
Herhalde bunlar da diyorlar ki:
Tefhim-ul Kuran
Şimdi bunlar diyor ki:
Ümit Şimşek
Şimdi, şunlar tutmuş diyorlar ki:
Yaşar Nuri Öztürk
Şüphesiz bu inkârcı sapıklar diyorlar ki:
Abdullah Parlıyan
(34-36) Bu yalanlayanlar, kesinlikle şöyle derler: “Ölüm, sadece bizim bir kere ölmemizdir. Biz tekrar diriltilmeyeceğiz. Eğer doğru söylüyorsanız haydi, babalarımızı diriltip getiriniz.”
Bayraktar Bayraklı
(34-36) (Mekkeli müşrikler diyorlar ki:) “İlk ölümümüzden başka ölüm yoktur. Biz diriltilecek de değiliz. Eğer doğru söyleyenler iseniz atalarımızı getirin (de görelim)!”
Cemal Külünkoğlu
Şüphesiz bunlar (Mekke müşrikleri) ise (şöyle) diyorlar:
Kadri Çelik
Şu (Mekke müşrikleri ise,) tutmuş şöyle diyorlar:
Ali Ünal
Muhakkak, bunlar da diyorlar ki:
Harun Yıldırım
Bütün bunlara rağmen şu berikiler yine de şöyle diyecekler:
Mustafa İslamoğlu
Bunlar da (Mekke’de uyarılanlar) şöyle diyorlar:
Sadık Türkmen
Muhakkak ki onlar şöyle diyecekler.
İlyas Yorulmaz
Gerçekten onlar, mutlaka diyecekler ki.
İmam İskender Ali Mihr