Mekke döneminde inmiştir. 59 âyettir. Sûre, adını onuncu âyette geçen “duhân” kelimesinden almıştır. Duhan, duman demektir.


إِنَّ هَذَا مَا كُنتُم بِهِ تَمْتَرُونَ ﴿٥٠﴾


DUHÂN SURESİ 50. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

inne hâzâ kuntum bi-hi temterûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
inne muhakkak ki
hâzâ bu
şey
kuntum siz ... oldunuz
bi-hi onu, onun hakkında
temterûne siz şüphe ediyorsunuz

Muhakkak ki bu azap, sizin şüphe ettiğiniz şeydir.

DUHÂN SURESİ 50. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

“İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir!”

Diyanet İşleri

Gerçekten de buydu şüphe ettiğiniz.

Abdulbaki Gölpınarlı

İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir.

Adem Uğur

"İşte bu, şüpheyle karşıladığınız (iman etmediğiniz) şeydir!"

Ahmed Hulusi

İşte sizin inkâr edip durduğunuz şey budur.

Ahmet Tekin

'İşte bu hakkında şüpheye düştüğünüz şeydir.

Ahmet Varol

"Gerçekten bu, sizin kuşkuya kapıldığınız şeydir."

Ali Bulaç

İşte bu azab, sizin (dünyada) şübhe edip durduğunuz şeydir.

Ali Fikri Yavuz

(47-50) «ucluyu yakalayin, cehennemin ortasina surukleyin, sonra basina azap olarak kaynar su dokun» denir, sonra ona: «Tad bakalim, hani serefli olan, degerli olan yalniz sendin. Iste bu, suphelenip durdugunuz seydir» denir.

Bekir Sadak

Elbette bu, hakkında şüphe edip durduğunuz şeydir.

Celal Yıldırım

(47-50) 'Suçluyu yakalayın, cehennemin ortasına sürükleyin, sonra başına azap olarak kaynar su dökün' denir, sonra ona: 'Tad bakalım, hani şerefli olan, değerli olan yalnız sendin. İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir' denir.

Diyanet İşleri (eski)

(47-50) (Allah zebânilere emreder): Tutun onu! Cehennemin ortasına sürükleyin! Sonra başına azap olarak kaynar su dökün! (ve deyin ki:) Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin! İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir.

Diyanet Vakfi

'Bu, işte kuşkulanıp durduğunuz şeydir.'

Edip Yüksel

İşte o sizin şekk ve mücadele edip durduğunuz bu

Elmalılı Hamdi Yazır

İşte o sizin şüphe ve mücadele edip durduğunuz şey budur.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

İşte sizin inkâr edip durduğunuz şey budur.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

İşte o kuşkulanıp durduğunuz şey budur!

Seyyid Kutub

Gerçekten bu sizin kuşkuya kapıldığınız şeydir.

Gültekin Onan

«Şübhesiz ki bu, (hakkında) şübhe, ve mücâdele edib durduğunuz şeydir».

Hasan Basri Çantay

'Şübhesiz bu (azab), hakkında şübhe edip durduğunuz şeydir!'

Hayrat Neşriyat

İşte bu; doğrusu şüphelenip durduğunuz şeydir.

İbni Kesir

İşte siz (hakikat inkarcı)larının sorguladığı şey budur!"

Muhammed Esed

«Şüphe yok ki, işte bu, kendisinde şekk eder olduğunuz şeydir.»

Ömer Nasuhi Bilmen

"Bu, işte o şüphe edip durduğun şeydir. "

Ömer Öngüt

İşte bu sizin hakkında şüphe ettiğiniz şeydir.

Şaban Piriş

(47-50) Allah Zebanîlere: "Tutun onu da" buyurur, "cehennemin ta ortasına sürükleyin. Sonra da başının üstünden kaynar su dökün!" ve deyin ki: "Tat bakalım! Hani üstündün, kudretliydin, asildin!" İşte hakkında şüphe ve mücadele ettiğiniz o gerçek budur.

Suat Yıldırım

İşte o kuşkulanıp durduğunuz şey budur!"

Süleyman Ateş

«Gerçekten bu, sizin kuşkuya kapılmakta olduğunuz şeydir.»

Tefhim-ul Kuran

İşte şüpheyle karşıladığınız şey buydu.

Ümit Şimşek

"İşte budur o kuşkulanıp durduğunuz şey."

Yaşar Nuri Öztürk

İşte sizin şüphe edip durduğunuz gerçekten de bu idi.

Abdullah Parlıyan

İşte şüphe ettiğiniz azap budur.

Bayraktar Bayraklı

(49-50) (Deyin ki:) “Tat bakalım! Hani sen güçlüydün, şerefliydin! İşte bu; doğrusu şüphelenip durduğunuz şeydir.”

Cemal Külünkoğlu

“Gerçekten bu (ateş), sizin kuşkuya kapılmakta olduğunuz şeydir.”

Kadri Çelik

“İşte, hakkında şüphe edip durduğunuz, tartışma konusu yaptığınız gerçek!”

Ali Ünal

“Gerçekten bu, sizin kuşkuya kapıldığınız şeydir.”

Harun Yıldırım

İşin gerçeği, bu, sizin baştan beri 'acaba' dediğiniz şeyin ta kendisidir."

Mustafa İslamoğlu

“şüphesiz kuşkulanıp durduğunuz şey işte budur!”

Sadık Türkmen

İşte bu, sizin dünyada iken şüphe ile inkar ettiğiniz azap.

İlyas Yorulmaz

Muhakkak ki bu azap, sizin şüphe ettiğiniz şeydir.

İmam İskender Ali Mihr