Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ مَن يَضِلُّ عَن سَبِيلِهِ وَهُوَ أَعْلَمُ بِالْمُهْتَدِينَ ﴿١١٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

inne rabbe-ke huve a'lemu men yadıllu an sebîli-hi ve huve a'lemu bi el muhtedîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
inne muhakkak ki
rabbe-ke senin Rabbin
huve O
a'lemu en iyi bilir
men yadıllu sapan kimseyi
an sebîli-hi onun yolundan, kendi yolundan
ve huve ve o
a'lemu en iyi bilen
bi el muhtedîne hidayete erenleri

Muhakkak ki senin Rabbin, Kendi yolundan sapanı en iyi bilendir. Ve O, hidayete erenleri de en iyi bilendir.

EN'ÂM SURESİ 117. Ayeti Bekir Sadak Meali

Dogrusu Rabbin, yolundan kimin saptigini daha iyi bilir. Dogru yolda olanlari da en iyi O bilir.

Bekir Sadak