EN'ÂM SURESİ 122. Ayeti İbni Kesir Meali
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
أَوَ مَن كَانَ مَيْتًا فَأَحْيَيْنَاهُ وَجَعَلْنَا لَهُ نُورًا يَمْشِي بِهِ فِي النَّاسِ كَمَن مَّثَلُهُ فِي الظُّلُمَاتِ لَيْسَ بِخَارِجٍ مِّنْهَا كَذَلِكَ زُيِّنَ لِلْكَافِرِينَ مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ ﴿١٢٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
e ve men
kâne meyten
fe ahyeynâ-hu
ve cealnâ
lehu
nûran (nuren)
yemşî
bi-hi
fî en nâsi
ke men
meselu-hu
fî ez zulumâti
leyse bi-hâricin
min-hâ
kezâlike
zuyyine
li el kâfirîne
mâ kânû ya'melûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
e ve men | ve o kişi, kimse... mi? |
kâne meyten | ölmüş olan, ölü iken |
fe ahyeynâ-hu | böylece, sonra onu dirilttik |
ve cealnâ | ve kıldık, yaptık, verdik |
lehu | ona |
nûran (nuren) | nur |
yemşî | yürür |
bi-hi | onunla |
fî en nâsi | insanlar içinde, arasında |
ke men | o kimse gibi |
meselu-hu | onun meselesi, durumu, hali |
fî ez zulumâti | karanlıklar içinde |
leyse bi-hâricin | çıkacak değil, çıkamayacak olan |
min-hâ | ondan, oradan |
kezâlike | işte böylece, böylece, böyle |
zuyyine | süslü, güzel gösterildi |
li el kâfirîne | kâfirlere |
mâ kânû ya'melûne | yapmış oldukları şeyler |
Ölü (Allah’a ulaşmayı dilememiş) iken (ona on iki ihsan vererek) dirilttiğimiz ve insanlar arasında onunla yürüyeceği nur verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde olup, ondan çıkamayacak kimse gibi midir? Böylece kâfirlere, yapmış oldukları şeyler süslü gösterildi.
EN'ÂM SURESİ 122. Ayeti İbni Kesir Meali
Ölü iken dirilttiğimiz ve insanlar arasında yürüyebileceği bir nur verdiğimiz kimse; karanlıklarda kalıp ondan çıkamayan kimse gibi midir hiç? İşte böyle, kafirlere işledikleri süslü gösterilmiştir.
İbni Kesir