Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


وَلَهُ مَا سَكَنَ فِي اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ ﴿١٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lehu mâ sekene fî el leyli ve en nehâri ve huve es semîu el alîmu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lehu ve onun
mâ sekene bulunan şey(ler)
fî el leyli gecede
ve en nehâri ve gündüz
ve huve ve O
es semîu en iyi işiten
el alîmu en iyi bilen

Gecede ve gündüzde bulunan herşey O’nundur. O, en iyi işitendir, en iyi bilendir.

EN'ÂM SURESİ 13. Ayeti Suat Yıldırım Meali

(12-13) De ki: "Göklerde ve yerde olanlar kimindir?" "Allah’ındır" de. O, rahmet etmeyi Kendisine ilke edinmiştir. O, geleceğinde hiçbir şüphe olmayan kıyamet günü sizi bir araya toplayacaktır. Kendilerini en büyük ziyana uğratanlardır ki iman etmezler. Halbuki gecede ve gündüzde barınan her şey O’nundur. O her şeyi işitir ve bilir.

Suat Yıldırım