Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


قُلْ فَلِلّهِ الْحُجَّةُ الْبَالِغَةُ فَلَوْ شَاء لَهَدَاكُمْ أَجْمَعِينَ ﴿١٤٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kul fe li allâhi el huccetu el bâligatu fe lev şâe le hedâ-kum ecmaîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kul de
fe li allâhi artık Allah'ın
el huccetu delil
el bâligatu en üstün, en kuvvetli, kesin olan
fe artık, öyleyse
lev şâe eğer o dileseydi
le hedâ-kum elbette sizi hidayete erdirirdi
ecmaîne hepsi, topluca (hepiniz)

De ki: “Artık en kuvvetli delil, Allah’ındır. Öyleyse eğer O (Allah) dileseydi, elbette sizin hepinizi hidayete erdirirdi.”

EN'ÂM SURESİ 149. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali

De ki: O halde reddedilemeyecek kesin delil, ancak Allah'ındır, elbette dileseydi hepinizi de doğru yola sevk ederdi.

Abdulbaki Gölpınarlı