Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


فَلَمَّا نَسُواْ مَا ذُكِّرُواْ بِهِ فَتَحْنَا عَلَيْهِمْ أَبْوَابَ كُلِّ شَيْءٍ حَتَّى إِذَا فَرِحُواْ بِمَا أُوتُواْ أَخَذْنَاهُم بَغْتَةً فَإِذَا هُم مُّبْلِسُونَ ﴿٤٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe lemmâ nesû mâ zukkirû bi-hî fetahnâ aleyhim ebvâbe kulli şey'in hattâ izâ ferihû bimâ ûtû ehaznâ-hum bagteten fe izâ-hum mublisûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe lemmâ fakat ..... olduğu zaman
nesû unuttular
mâ zukkirû bi-hî onunla hatırlatıldıkları (uyarıldıkları) şeyi
fetahnâ biz açtık
aleyhim onlara
ebvâbe kapılar
kulli şey'in herşey
hattâ oluncaya kadar
izâ ferihû ferahladıkları zaman, ferahlayınca, sevinince
bimâ ûtû verildikleri şey(ler) ile
ehaznâ-hum onları yakaladık (aldık)
bagteten ansızın, aniden
fe izâ-hum artık, o zaman onlar
mublisûne ümitlerini kesen kimseler oldular, ümitlerini kestiler

Hatırlatıldıkları (onunla uyarıldıkları) şeyleri unuttukları zaman, verilen şeylerle ferahlayıncaya (sevininceye) kadar herşeyin kapısını onlara açtık. Ansızın onları yakaladığımız (aldığımız) zaman, artık onlar ümitlerini kestiler.

EN'ÂM SURESİ 44. Ayeti Hayrat Neşriyat Meali

Buna rağmen kendisiyle nasîhat edildikleri şeyleri unutunca, üzerlerine herşeyin(bütün ni'metlerin) kapılarını açtık (ve kendilerini bollukla imtihân ettik). Nihâyet kendilerine verilenler yüzünden (tam) ferahlandıkları zaman, onları ansızın yakaladık; bir anda hepsi ümidsizliğe düşen kimseler oldular.

Hayrat Neşriyat