Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


فَلَمَّا رَأَى الْقَمَرَ بَازِغًا قَالَ هَذَا رَبِّي فَلَمَّا أَفَلَ قَالَ لَئِن لَّمْ يَهْدِنِي رَبِّي لأكُونَنَّ مِنَ الْقَوْمِ الضَّالِّينَ ﴿٧٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe lemmâ rae el kamere bâzigan kâle hâzâ rabbî fe lemmâ efele kâle le in lem yehdi-nî rabbî le ekûne enne min el kavmi ed dâllîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe lemmâ fakat olduğu zaman, ... olunca
rae el kamere ay'ı gördü
bâzigan doğarken
kâle dedi
hâzâ bu
rabbî benim Rabbim
fe lemmâ fakat olduğu zaman, ... olunca
efele kaybolup battı
kâle dedi
le in gerçekten eğer
lem yehdi-nî beni hidayete erdirmez
rabbî Rabbim
le ekûne enne ben mutlaka olurum
min el kavmi ed dâllîne dalâlette olan kavimden

Ay’ı doğarken görünce: “Benim Rabbim bu.” dedi. Fakat kaybolunca: “Eğer Rabbim beni hidayete erdirmezse, mutlaka dalâletteki kavimden olurum.” dedi.

EN'ÂM SURESİ 77. Ayeti Süleyman Ateş Meali

Ay'ı doğarken görünce: "Budur Rabbim" dedi. O da batınca: "Rabbim bana doğru yolu göstermeseydi, elbette sapan topluluktan olurdum." dedi.

Süleyman Ateş