EN'ÂM SURESİ 90. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
أُوْلَئِكَ الَّذِينَ هَدَى اللّهُ فَبِهُدَاهُمُ اقْتَدِهْ قُل لاَّ أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ أَجْرًا إِنْ هُوَ إِلاَّ ذِكْرَى لِلْعَالَمِينَ ﴿٩٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ulâike ellezîne
hedâ allâhu
fe bi hudâ-hum(u) ıktedih
kul
lâ es'elu-kum
aleyhi
ecren
in huve
illâ
zikrâ
li el âlemîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ulâike ellezîne | işte onlar ... olan kimseler |
hedâ allâhu | Allah hidayete erdirdi |
fe bi hudâ-hum(u) ıktedih | öyleyse onların hidayetine tâbî ol |
kul | de |
lâ es'elu-kum | sizden istemiyorum |
aleyhi | ona (karşılık) |
ecren | bir ücret |
in huve | o ise |
illâ | ancak |
zikrâ | bir zikirdir, hatırlatmadır, bir öğüttür |
li el âlemîne | âlemlere, âlemler için |
İşte onlar, Allah’ın hidayete erdirdiği kimselerdir. Öyleyse onların hidayetine tâbî ol! “Ben, ona karşılık sizden bir ücret istemiyorum. O ancak âlemler için bir zikirdir.” de.
EN'ÂM SURESİ 90. Ayeti Suat Yıldırım Meali
İşte onlar Allah’ın hidâyet verdiği kimselerdir. Sen de onların yolundan yürü ve de ki: "Ben risaleti tebliğden dolayı sizden bir ücret beklemiyorum. O, bütün milletler için bir öğütten, irşaddan ibarettir."
Suat Yıldırım