Medine döneminde hicretin ikinci yılında Bedir savaşından sonra inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını ilk ayetteki “el-Enfâl” kelimesinden almıştır. “Enfâl”, savaş ganimetleri demektir.


يُجَادِلُونَكَ فِي الْحَقِّ بَعْدَمَا تَبَيَّنَ كَأَنَّمَا يُسَاقُونَ إِلَى الْمَوْتِ وَهُمْ يَنظُرُونَ ﴿٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

yucadilûne-ke fî el hakkı ba'de mâ tebeyyene ke ennemâ yusâkûne ilâ el mevti ve hum yanzurûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
yucadilûne-ke seninle mücâdele ediyorlar, tartışıyorlar
fî el hakkı hak konusunda
ba'de mâ o şeyden sonra, sonra
tebeyyene açığa çıktı, zahir oldu, belli oldu
ke ennemâ sanki, tıpkı, gibi
yusâkûne sürükleniyorlar
ilâ el mevti ölüme
ve hum ve onlar
yanzurûne bakıyorlar (göz göre göre)

Onlar sanki göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi, (durum) açığa çıktıktan sonra (da) hak hususunda seninle tartışıyorlar.

ENFÂL SURESİ 6. Ayeti Suat Yıldırım Meali

(5-6) Nitekim pek yerinde ve gerekli bir iş için Rabbin seni evinden çıkardığı zaman da, müminlerden bir kısmı bundan hoşlanmamıştı. Gerçek apaçık meydana çıktıktan sonra bile, onlar bu hususta seninle münakaşa ediyorlardı; sanki göz göre göre ölüme sevk ediliyorlardı.

Suat Yıldırım