FUSSİLET SURESİ 50. Ayeti Ali Ünal Meali
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”, “genişçe açıklandı” demektir. Sûre, ayrıca “Hâ Mîm es-Secde” diye de anılır.
وَلَئِنْ أَذَقْنَاهُ رَحْمَةً مِّنَّا مِن بَعْدِ ضَرَّاء مَسَّتْهُ لَيَقُولَنَّ هَذَا لِي وَمَا أَظُنُّ السَّاعَةَ قَائِمَةً وَلَئِن رُّجِعْتُ إِلَى رَبِّي إِنَّ لِي عِندَهُ لَلْحُسْنَى فَلَنُنَبِّئَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا بِمَا عَمِلُوا وَلَنُذِيقَنَّهُم مِّنْ عَذَابٍ غَلِيظٍ ﴿٥٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve le | ve elbette, mutlaka |
in | şâyet, eğer |
ezaknâ-hu | ona tattırdık |
rahmeten | bir rahmet |
min-nâ | bizden |
min | ...'den |
ba'di | sonra |
darrâe | şiddetli darlık, zarar |
messet-hu | ona dokundu |
le | mutlaka, elbette |
yekûlenne | mutlaka söyler |
hâzâ | bu |
lî | benim |
ve mâ ezunnu | ve ben sanmıyorum |
es sâate | o saat |
kâimeten | kaim olan, vuku olan |
ve le in | ve eğer, şâyet, olsa bile |
ruci'tu | döndürüldüm |
ilâ rabbî | Rabbime |
inne | muhakkak ki, mutlaka |
lî | benim için ... vardır |
inde-hu | onun yanında |
le | mutlaka, gerçekten |
el husnâ | güzellik |
fe | böylece, artık, o zaman |
le | elbette, mutlaka |
nunebbi | haber vereceğiz |
enne | mutlaka |
ellezîne | onlar |
keferû | inkâr ettiler, kâfir oldular |
bimâ | şeyi |
amilû | yaptılar |
ve le | ve elbette, mutlaka |
nuzîkanne-hum | onlara mutlaka tattıracağız |
min | ...'den |
azâbin | azap |
galîzin | galiz, dehşetli |
Ve eğer ona bir zarar dokunduktan sonra Bizden bir rahmet tattırırsak, mutlaka “Bu benimdir (hakkımdır). Ve ben, o saatin kaim olacağını (kıyâmet saatinin geleceğini) zannetmiyorum. Ve eğer gerçekten Rabbime geri döndürülsem bile, muhakkak ki O’nun (Allah’ın) yanında mutlaka güzellikler vardır.” der. O zaman kâfirlere, yaptıkları şeyleri elbette haber vereceğiz. Ve mutlaka dehşetli azaptan onlara tattıracağız.
FUSSİLET SURESİ 50. Ayeti Ali Ünal Meali
Gerçek şu ki, maruz kaldığı sıkıntıdan sonra ona tarafımızdan bir nimet tattırsak, bu defa da hiç şüphesiz şöyle der: “Zaten bu benim hakkımdı; sonra ben, Kıyamet’in kopacağını da sanmıyorum. Haydi koptu diyelim, Rabbimin huzuruna çıkarıldığımda, o zaman da hiç kuşkusuz, O’nun katında hak ettiğim en güzel mükâfatı bulurum.” O küfredenlere dünyada yaptıklarını elbette bildirecek ve bunlardan dolayı kendilerini hesaba çekip, onlara çok sert bir azap tattıracağız.
Ali Ünal