HÛD SURESİ 56. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.
إِنِّي تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّهِ رَبِّي وَرَبِّكُم مَّا مِن دَآبَّةٍ إِلاَّ هُوَ آخِذٌ بِنَاصِيَتِهَا إِنَّ رَبِّي عَلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ ﴿٥٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
in-nî | muhakkak ki ben |
tevekkeltu | tevekkül ettim |
alâ allâhi | Allah'a |
rabbî | benim Rabbim |
ve rabbi-kum, | ve sizin Rabbiniz |
mâ min dâbbetin | (hiç)bir dabbe (yürüyen canlı mahlûk) yoktur |
illâ | ...'den başka, ancak, olmasın |
huve | o |
âhızun | alan, tutan |
bi nâsıyeti-hâ | onun perçemini (saçların alındaki kısmını) |
inne | muhakkak |
rabbî | benim Rabbim |
alâ sırâtın mustekîmin | Sıratı Mustakîm üzeredir (Sıratı Mustakîm'in kontrolü Allah'tadır) |
Muhakkak ki ben, benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a tevekkül ettim. Yürüyen hiçbir canlı mahlûk (dabbe) yoktur ki; O (Allahû Tealâ), onun perçeminden tutmuş (O'nun kontrolü altında) olmasın. Muhakkak ki benim Rabbim, Sıratı Mustakîm üzeredir (Sıratı Mustakîm'in kontrolü Allah'tadır).
HÛD SURESİ 56. Ayeti Suat Yıldırım Meali
(54-56) "Galiba tanrılarımızdan biri seni pek fena çarpmış!" demekten başka bir şey söyleyemeyiz. Hûd dedi ki: "Ben Allah’ı şahit tutuyorum, siz de şahid olun ki: ben sizin Allah’a şerik koştuklarınızdan hiç birini tanımıyorum. Artık hepiniz toplanın, bana istediğiniz tuzağı kurun, hiç göz açtırmayın, hiç süre tanımayın. Ben benim de, sizin de Rabbiniz olan Allah’a dayanıp güvendim. Hiç bir canlı yoktur ki mukadderatı O’nun elinde olmasın. Rabbim elbette tam istikamet üzeredir."
Suat Yıldırım