Mekke döneminde inmiştir. 52 âyettir. İçinde Hz. İbrahim'den ve ailesinden söz edildiği için bu adı almıştır.


أَلَمْ يَأْتِكُمْ نَبَأُ الَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ قَوْمِ نُوحٍ وَعَادٍ وَثَمُودَ وَالَّذِينَ مِن بَعْدِهِمْ لاَ يَعْلَمُهُمْ إِلاَّ اللّهُ جَاءتْهُمْ رُسُلُهُم بِالْبَيِّنَاتِ فَرَدُّواْ أَيْدِيَهُمْ فِي أَفْوَاهِهِمْ وَقَالُواْ إِنَّا كَفَرْنَا بِمَا أُرْسِلْتُم بِهِ وَإِنَّا لَفِي شَكٍّ مِّمَّا تَدْعُونَنَا إِلَيْهِ مُرِيبٍ ﴿٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e lem ye'ti-kum nebeu ellezîne min kabli-kum kavmi nûhın ve âdin ve semûde ve ellezîne min ba'di-him lâ ya'lemu-hum illâ allâhu câet-hum rusulu-hum bi el beyyinâti fe reddû eydiye-hum fî efvâhi-him ve kâlû innâ kefernâ bi mâ ursiltum bi-hi ve innâ le fî şekkin mimmâ (min mâ) ted'ûne-nâ ileyhi murîbin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e lem ye'ti-kum size gelmedi mi?
nebeu ellezîne o kimselerin haberi
min kabli-kum sizden önce
kavmi nûhın Nuh'un kavmi
ve âdin ve Ad kavmi
ve semûde ve Semud kavmi
ve ellezîne ve o kimseler
min ba'di-him onlardan sonra
lâ ya'lemu-hum onları bilmez
illâ allâhu Allah'tan başkası
câet-hum onlara geldi
rusulu-hum onların resûlleri
bi el beyyinâti beyyinelerle (delillerle)
fe reddû döndürdüler, götürdüler
eydiye-hum ellerini
fî efvâhi-him ağızlarına
ve kâlû ve dediler
innâ muhakkak biz
kefernâ inkâr ettik
bi mâ ursiltum gönderildiğiniz şeyi
bi-hi onunla
ve innâ ve muhakkak biz
le fî şekkin mutlaka şüphe içinde
mimmâ (min mâ) şeyden
ted'ûne-nâ bizi davet ediyorsun
ileyhi ona
murîbin tatmin etmeyen, şüpheli olan, tereddüt edilen

Sizden öncekilerin, Nuh kavminin, Ad kavminin ve Semud kavminin ve onlardan sonra gelenlerin haberi size gelmedi mi? Onları, Allah’tan başkası bilemez. Onların resûlleri, onlara beyyinelerle (delillerle) geldiler. Fakat onlar, ellerini ağızlarına götürdüler (öfkelendiler). Ve şöyle dediler: “Gerçekten biz onunla gönderildiğiniz şeyi inkâr ettik. Ve muhakkak ki; biz, bizi kendisine (ona) davet ettiğiniz şeye karşı tereddüt ediyoruz, şüphe içindeyiz.”

İBRÂHÎM SURESİ 9. Ayeti Ali Ünal Meali

Sizden önce gelmiş geçmiş toplulukların, Nuh kavminin, Âd ve Semûd’un ibret dolu tarihleri size anlatılmadı mı? Ve onlardan sonra gelen toplulukların da? (Tarihin derinliklerinde kalmış) bu toplulukları, (bütün özellikleri ve tarihleriyle) ancak Allah bilir. Kendilerine gönderilen rasûller, onlara apaçık gerçekler ve delillerle gelmişlerdi. Fakat onlar, (bu gerçekler ve deliller karşısında söyleyecek söz bulamamanın şaşkınlığı içinde, fakat alay ve öfke ile) ellerini ağızlarına götürüp, “Biz” dediler, “sizinle gönderilen bu şeyleri ret ve inkâr ediyoruz. Gerçekten biz, bizi kabul etmeye çağırdığınız bu şeyler hakkında çok derin bir kuşku içindeyiz.”

Ali Ünal