Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.


وَلَوْ كَانُوا يُؤْمِنُونَ بِالله والنَّبِيِّ وَمَا أُنزِلَ إِلَيْهِ مَا اتَّخَذُوهُمْ أَوْلِيَاء وَلَكِنَّ كَثِيرًا مِّنْهُمْ فَاسِقُونَ ﴿٨١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lev kânû yu'minûne bi allâhi ve en nebiyyi ve mâ unzile ileyhi mâ ittehazû-hum evliyâe ve lâkinne kesîren(kesîran) min-hum fâsikûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lev kânû ve eğer olsalardı
yu'minûne bi allâhi Allâh'a (c.c.) iman ederler
ve en nebiyyi ve nebî, peygamber
ve mâ unzile ileyhi ve ona indirilene
mâ ittehazû-hum onları edinmezler
evliyâe veliler, dostlar
ve lâkinne ve lâkin, fakat
kesîren(kesîran) min-hum onlardan çoğu
fâsikûne fâsıklar

Ve eğer Allah'a ve Nebî'ye (Peygamber’e) ve O'na indirilene îmân etselerdi, onları dostlar edinmezlerdi. Fakat onlardan birçoğu fâsıklardır.

MÂİDE SURESİ 81. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Keşke onlar Allah’a, peygambere ve ona indirilene, Kur’ân’a iman etmiş olsalardı, ötekileri candan dost, müttefik, veli edinmezler, onları kamu görevlerini icraya yetkili kılmazlardı. Fakat onlardan çoğudoğru ve mantıklı düşünmenin, hak dinin dışına çıkmış fâsıktır, âsidir, bozguncudur.

Ahmet Tekin