Medine döneminde inmiştir. 38 âyettir. Sûre, adını Peygamber Efendimizin, ikinci âyette geçen adından almıştır. Sûre, ayrıca yirminci âyette geçen “el-Kıtâl” kelimesinden dolayı “Kıtâl sûresi”, diye de anılmaktadır.


أَفَمَن كَانَ عَلَى بَيِّنَةٍ مِّن رَّبِّهِ كَمَن زُيِّنَ لَهُ سُوءُ عَمَلِهِ وَاتَّبَعُوا أَهْوَاءهُمْ ﴿١٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e fe men kâne alâ beyyinetin min rabbi-hî ke men zuyyine lehu sûu ameli-hî vettebeû ehvâe-hum
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e mi?
fe o zaman, öyleyse
men kim, kimse, kişi
kâne oldu
alâ üzerine, ...'e
beyyinetin açık belge, delil
min rabbi-hî Rabbinden
ke gibi
men kim, kimse, kişi
zuyyine süslü gösterdi
lehu ona
sûu kötü
ameli-hî onun ameli
vettebeû ve tâbî oldular
ehvâe-hum kendi hevaları

Öyleyse Rabbinden beyyine (delil) üzerinde olan kişi, kötü ameli kendisine süslü gösterilen ve hevalarına tâbî olan kişiler gibi midir?

MUHAMMED SURESİ 14. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali

Şimdi Rabbinden apaçık bir belge üzerinde bulunan kimse, kötü ameli kendisine 'süslü ve çekici gösterilmiş' ve kendi heva (istek ve tutku)larına uyan kimseler gibi midir?

Tefhim-ul Kuran