MU'MİN SURESİ 18. Ayeti Ahmet Tekin Meali
56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır.. Ayrıca sûre, Allah’ın sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen “ğâfir” kelimesinden dolayı “Ğâfîr sûresi” diye de anılmaktadır. “Ğâfir”, bağışlayan demektir.
وَأَنذِرْهُمْ يَوْمَ الْآزِفَةِ إِذِ الْقُلُوبُ لَدَى الْحَنَاجِرِ كَاظِمِينَ مَا لِلظَّالِمِينَ مِنْ حَمِيمٍ وَلَا شَفِيعٍ يُطَاعُ ﴿١٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve enzir-hum | ve onları uyar |
yevme el âzifeti | yakın olan gün, yaklaşan gün |
iz(i) | o zaman, olduğu zaman |
el kulûbu | kalpler |
ledâ | yanında |
el hanâciri | hançereler (boğaz, gırtlak) |
kâzımîne | korkmuş olarak, korkuyla |
mâ | yoktur |
li ez zâlimîne | zalimlere, zalimler için |
min | ...'den |
hamîmin | samimi dost, yakın dost |
ve lâ | ve yoktur |
şefîin | şefaatçi |
yutâu | tâbî olunur, hatırı geçer, sözü kabul edilir |
Ve yaklaşan gün (kıyâmet günü) konusunda onları uyar. O zaman kalpler, korku ile hançerelere gelir (can boğaza gelir). Zalimler için yakın bir dost ve şefaati kabul edilir bir şefaatçi yoktur.
MU'MİN SURESİ 18. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Yaklaşmakta olan gün dolayısıyla onları uyar. O an, yürekler gırtlaklara dayanır. Dehşet içinde yutkunup dururlar. İnkâr ile, isyan ile baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, hakka riayet etmeyen zâlimlerin ne dostu, ne de sözü dinlenen bir aracısı, bir şefaat edeni vardır.
Ahmet Tekin