56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır.. Ayrıca sûre, Allah’ın sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen “ğâfir” kelimesinden dolayı “Ğâfîr sûresi” diye de anılmaktadır. “Ğâfir”, bağışlayan demektir.


وَأَنذِرْهُمْ يَوْمَ الْآزِفَةِ إِذِ الْقُلُوبُ لَدَى الْحَنَاجِرِ كَاظِمِينَ مَا لِلظَّالِمِينَ مِنْ حَمِيمٍ وَلَا شَفِيعٍ يُطَاعُ ﴿١٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve enzir-hum yevme el âzifeti iz(i) el kulûbu ledâ el hanâciri kâzımîne li ez zâlimîne min hamîmin ve lâ şefîin yutâu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve enzir-hum ve onları uyar
yevme el âzifeti yakın olan gün, yaklaşan gün
iz(i) o zaman, olduğu zaman
el kulûbu kalpler
ledâ yanında
el hanâciri hançereler (boğaz, gırtlak)
kâzımîne korkmuş olarak, korkuyla
yoktur
li ez zâlimîne zalimlere, zalimler için
min ...'den
hamîmin samimi dost, yakın dost
ve lâ ve yoktur
şefîin şefaatçi
yutâu tâbî olunur, hatırı geçer, sözü kabul edilir

Ve yaklaşan gün (kıyâmet günü) konusunda onları uyar. O zaman kalpler, korku ile hançerelere gelir (can boğaza gelir). Zalimler için yakın bir dost ve şefaati kabul edilir bir şefaatçi yoktur.

MU'MİN SURESİ 18. Ayeti Bekir Sadak Meali

Onlari, yureklerin agiza gelecegi, tasadan yutkunacaklari yaklasan kiyamet gunu ile uyar. Zalimlerin ne dostu ne de sozu dinlenecek sefaatcisi olur.

Bekir Sadak