MU'MİN SURESİ 43. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır.. Ayrıca sûre, Allah’ın sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen “ğâfir” kelimesinden dolayı “Ğâfîr sûresi” diye de anılmaktadır. “Ğâfir”, bağışlayan demektir.
لَا جَرَمَ أَنَّمَا تَدْعُونَنِي إِلَيْهِ لَيْسَ لَهُ دَعْوَةٌ فِي الدُّنْيَا وَلَا فِي الْآخِرَةِ وَأَنَّ مَرَدَّنَا إِلَى اللَّهِ وَأَنَّ الْمُسْرِفِينَ هُمْ أَصْحَابُ النَّارِ ﴿٤٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
lâ cereme
ennemâ
ted'ûnenî
ileyhi
leyse
lehu
da'vetun
fî ed dunyâ
ve lâ
fî el âhirati
ve enne
meradde-nâ
ilâ allâhi
ve enne
el musrifîne
hum
ashâbu en nâri
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
lâ cereme | hükmü yok, yetkisi yok |
ennemâ | fakat, olan şey |
ted'ûnenî | siz beni çağırıyorsunuz, davet ediyorsunuz |
ileyhi | ona |
leyse | değil, yok |
lehu | onun |
da'vetun | davet, çağrı |
fî ed dunyâ | dünyada |
ve lâ | ve yoktur |
fî el âhirati | ahirette |
ve enne | ve muhakkak ki |
meradde-nâ | bizim reddimiz, dönüşümüz |
ilâ allâhi | Allah'a |
ve enne | ve muhakkak ki |
el musrifîne | müsrifler, haddi aşanlar |
hum | onlar |
ashâbu en nâri | ateşin sahibi, ateş ehli |
Beni kendisine çağırdığınız şeyin bir hükmü yoktur. Onun (o putun), dünyada ve ahirette bir daveti (yetkisi) de yoktur. Muhakkak ki bizim dönüşümüz Allah’adır. Ve muhakkak ki müsrifler (haddi aşanlar), onlar, ateş ehlidir.
MU'MİN SURESİ 43. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
Kesinlikle, sizin beni çağırdığınız şey ne dünyada ve ne de ahirette kendisine çağırılmaya layık bir şey değildir; zaten dönüşümüz de Allah'adır: ve elbet kendini harcayanlar ateşin yoldaşlarıdır.
Mustafa İslamoğlu