MUMTEHİNE SURESİ 11. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
Medine döneminde inmiştir. 13 âyettir. Onuncu âyette, Hudeybiye antlaşmasından sonra müşrikler arasından çıkıp Medine’ye gelen ve müslüman olduklarını söyleyen kadınların imtihan edilmeleri emredildiği için sûreye mecazen, “imtihan eden” anlamında “mümtehine” denmiştir.
وَإِن فَاتَكُمْ شَيْءٌ مِّنْ أَزْوَاجِكُمْ إِلَى الْكُفَّارِ فَعَاقَبْتُمْ فَآتُوا الَّذِينَ ذَهَبَتْ أَزْوَاجُهُم مِّثْلَ مَا أَنفَقُوا وَاتَّقُوا اللَّهَ الَّذِي أَنتُم بِهِ مُؤْمِنُونَ ﴿١١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve in | ve şâyet, eğer |
fâte-kum | elinizden çıkıp gitti |
şey'un | bir şey |
min ezvâci-kum | zevcelerinizden, zevcelerinizden dolayı, eşlerinizden dolayı |
ilâ el kuffâri | kâfirlere |
fe | o zaman, artık, böylece |
âkabtum | sıra size geldi |
fe | o zaman, artık, böylece |
âtû | verin |
ellezîne zehebet | giden kimselere, gidenlere |
ezvâcu-hum | onların eşleri, eşleri |
misle | misli kadar |
mâ enfekû | şey verdiler |
ve ittekû allâhe | ve Allah'a karşı takva sahibi olun |
ellezî | ki o |
entum | siz |
bi-hî mu'minûne | ona, kendisine îmân edenlersiniz |
Ve eğer sizin zevcelerinizden dolayı bir şey (mehir) sizin elinizden çıkıp kâfirlere geçtiyse (kâfirler, sizden kendilerine gelen kadınların mehirlerini, bıraktıkları eşlerine geri ödemezlerse), sonra da (kâfirlerden size gelip îmân eden kadınların bıraktıkları eşlerine mehirlerini geri) ödeme sırası size gelince, o zaman eşleri (kâfir erkeklere) gitmiş olanlara, infâk ettikleri kadar (mehri) siz (elinize geçen ganimetten) verin ve siz, kendisine îmân etmiş olduğunuz Allah’a karşı takva sahibi olun!
MUMTEHİNE SURESİ 11. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
Eğer eşlerinizden biri (dininden çıkıp) sizden kâfirlere kaçar da, sonra siz (o kâfirlerle savaşarak) ganimet alırsanız, zevceleri (kâfirlere) gitmiş olanlara (önceden bu zevcelerine) sarf etmiş oldukları mehir kadar (bu ganimetten) verin. Ve inandığınız Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun (hayat koordinatlarınızı O'na göre belirleyin)!
Cemal Külünkoğlu