NAHL SURESİ 122. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.
وَآتَيْنَاهُ فِي الْدُّنْيَا حَسَنَةً وَإِنَّهُ فِي الآخِرَةِ لَمِنَ الصَّالِحِينَ ﴿١٢٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve âteynâ-hu
fî ed dunyâ
haseneten
ve inne-hu
fî el âhırati
le
min
es sâlihîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve âteynâ-hu | ve biz ona verdik |
fî ed dunyâ | dünyada |
haseneten | haseneler, güzellikler, iyilikler, (pozitif) dereceler |
ve inne-hu | ve muhakkak ki o |
fî el âhırati | ahirette |
le | elbette, mutlaka |
min | ...'den |
es sâlihîne | salihler |
Ve ona dünyada (hakettiği) haseneler (pozitif dereceler) verdik. Muhakkak ki o, ahirette elbette salihlerdendi.
NAHL SURESİ 122. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Biz ona dünyada iyilik verdik. Elbette o, âhirette de salihlerden olacaktır.
Suat Yıldırım